Bana Dokunma serisi uzun yıllardır kitap okuyan herkesin hakkında az buçuk fikir sahibi olduğu bir seridir diye düşünüyorum. Seveni de sevmeyeni de çok fazla. Ben Türkçe çevirisinden dolayı her zaman kitapları okumaktan çekinen taraftaydım. Geçenlerde anlık bir gaza gelmem sonucunda bütün seriyi topladım ve ya beğenmezsem korkusuyla kitaba çok düşük bir beklentiyle başladım. Kitabın yazım dili alışık olmadığım bir tarzdaydı ama beni pek rahatsız etmedi. Konu açısından da beni çok içine çekti, nerdeyse bütün sahneler gözümde canlandı diyebilirim. İlk kitap olmasından ötürü pek aksiyonlu değildi ama ilerleyen kitaplarda bu durumun değişeceğini düşünüyorum. Dünyaca ünlü, kimsenin dilinden düşüremediği Warner'la sonunda ben de tanıştım. Maalesef çok bir sahnesi yoktu. Her ne kadar takıntılı bir psikopat gibi yazılsada o meşhur cazibesine düşmüş bulunmaktayım. Juliette yaşadıklarının zorluklarıyla mücadele etmeye çalışan bir karakterdi, çocukluk aşkı olduğu için Adam'ı seçmesi şu anlık çok normal ama tabii ki ilerleyen kitaplarda gönlüm Warner'dan yana. Adam'a karşı gayet nötr durumdayım. Ufak bir güvensizlik var ama o da işin tuzu biberi. Kitaba düşük beklentiyle başladığım için ben çok sevdim. İlerleyen kitapları okumayı heyecanla bekliyorum.

Bana DokunmaTahereh Mafi · DEX Yayınları · 20181,417 okunma

·

178 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dante