Bir Temmuz gecesi yazgı değil mi
(Hüznün eş değeri) yazgı değil mi
Bahçenin eşiğinde beni durduran
Ve koklatan pineklemiş gülleri,
Tek bir adım atılmamış gülleri:
Çünkü senin ve benim dışımda
Burada uyuyor bu rezil dünya.
(- Ey gökler! - Ey Tanrı!
Aslında tek olan bu iki sözcüğü
Duyduğumda nasıl da çarpar yüreğim)
-Senin ve benim dışımda.
Durdum - baktım - birden her şey kayboldu.
(Oy! Bu bahçe büyülüydü anılarımda!)
Donuklaştı sedef parıltısı ay'ın,
Dolambaçlı yollar, yosunlu sıralar,
Çiçeklerin kıvancı, gözü yaşlı ağaçlar
Artık görünmüyorlar:
Kutlu havanın kollarında
Öldü kokusu güllerin.
Her şey - her şey soluk verdi, senin dışında.
-En az soluk yok senden
Gözlerinin ilahi parıltısı dışında -
Kalkmış gözlerinin ilahi parıltısı dışında -
Gözlerini görüyorum yalnızca - her şeydiler benim için
Gözlerini görüyorum yalnızca
- Yalnızca gözlerini saatler boyunca
Gözlerini görüyordum ay batınca
Nice vahşi sevda öykülerini kazıyormuş gibiler
Kutsal uyduların kristaline!
Nice kara acılar! Ve de nice umutlar!
Nice gurur okyanusu durgun ve dingin!
Nice cüretli düşler! Gömülmüş olsalar da -
Nice sonsuz güç var aşkta.
Yazık şimdi sevgili Diana'm karanlıkta
Şafağa kafa tutan bulutların yanağında;
Sen et yiyen ağaçların arasına kayan hayalet
Kaçıyorsun
Yalnızca gözlerin kalıyor burada
Onlar hiç gitmeyecekler hiç - zaten hiç gitmediler
Bu gece evime giden yalnız yolu aydınlatıyor
Onlar (ki umut değil) terk etmediler beni.
Ardımdan geliyorlar - yıllardır güdüyorlar beni
Efendim benim onlar - onların kölesiyim -
Görevleri ışıtmak ve tutuşturmak
Benim görevim kurtulmak gözlerinin ışığıyla,
Arınmış, elektiriklenmiş, kutlanmış
Elyseé'lerin alevlerinde
Ruhumu güzellikle (umut'la) dolduruyorlar
Yıldızlardır göklerin doruklarında onlar
Kutluyorum gecenin sessiz bekçilerini
Güpegündüz görüyor, izliyorum onları
-
İki tatlı parıldayan Venüs'ü
Asla söndüremeyeceği güneşin.