Bütün bunlar, öngörülemezliğin başlangıcıdır yalnızca. Her bir beyin, başka beyinlerden oluşmuş bir dünya içine gömülmüştür. İster bir yemek masasının çevresinde, ister bir sınıfın içinde, ister internet dünyasının erimi kapsamında olsun, gezegendeki bütün insan nöronları birbirini etkileyerek hayal bile edilemeyecek karmaşıklıkta bir sistem oluşturmuşlardır. Bu da demektir ki, nöronlar doğrudan fiziksel kurallara tabi kalsalar bile, herhangi bir bireyin bir sonraki adımının ne olacağını tahmin etmek, uygulamada her zaman imkansız olacaktır.