Gönderi

İlâhi Haluk Hoca, senle mütelezziz sofralarda meşk etmek vardı ya..
Bu tür kahvaltının başka yerde örneği olmadığı için tam bir tören havasında düzenlenmesi lazım. Öyle son güne bırakıp "Ay toplantıya yetişeceğim, vay uçağı kaçıracağım" deyip sıkıştırmak, aceleye getirmek yok. Van'da kahvaltı mütemmim cüz değil, yani ana parçayı tamamlayan bir ek değil, esasa taalluk eden ciddi bir iştir. Hâşâ min teşbih farzdır farz! Vanlılar bunu öğlene doğru tahin balla, süzme yoğurt, cacıkla sürdürüyorlar ki orası da bize fazla gelir. İşi tadında bırakıp nafileye kaçmamak lazım. Elhamdülillah deyip doyduktan sonra bulunursa kehribar suyu içilir, akşama Van Gölü'nün sodalı sularında yetişmiş taze incili kefal yoksa buz gibi suyu olan ırmaklardan gelen aynalı sazanı tereyağında mis gibi kızartmak umuduyla kahvaltı işine son verirsiniz. Haydi bir de mevsimine göre başka bir tavsiyede bulunayım: Muradiye'ye doğru yola çıkıp Bendimahi Çağlayanı kenarına kurulup, tavşan kanı bir çay demlettirip "Ya Rabbi, bu dünya nimetlerinden dolayı sana ne kadar şükretsem azdır" deyin.
Sayfa 207 - KapıKitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.