Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

114 syf.
10/10 puan verdi
Alnımdaki şair yazısın, yalnızca defalarca ölen görebiliyor.
Beni uzun zamandır bu kadar etkileyen bir şiir kitabı olmadı. Kitaptaki şiirler o kadar derin ve duygu yüklü ki, üzüldüğümde bile gözyaşımı kolay kolay göstermeyen ben bazı dizelerde kendimi gözleri dolmuş halde buldum. Bunu yapmak kolay bir şey değil ve ustalık gerektirir. Kitabın yazarından bahsetmek istiyorum ilk. Kendisi -
Mehmet Özkaya
Mehmet Özkaya
şu an askerde anladığım kadarıyla ve bir müddet sitede olmayacak. İşin komik tarafı bu kitabı aylardır arıyorum - sadece ismi dikkatimi çekti diye okuyayım dedim- ve yazarla takipleşdiğimizden haberim bile yok. Defalarca denk geldiğim halde dikkat etmemişim :) Çok karışık duygu yüklü ve zekice yazılmış şiirlerden ibaret bir kitap var elimde. Kendisi yaş olarak benden çok genç bir arkadaş. İlk okuduğumda düşündüğüm: yazarın bu yaşında bu kadar derin şeyler yazacak ne yaşadığı. Ama bazen işler yaşanmışlıkla da değildir bence, çünkü küçükken ben de kendimden büyük - kederli şiirler yazardım. İlk dikkatimi çeken zaten yazarın Küçük İskender hayranlığı. Bu kitabın içindeki bazı kısımlarda da kendini açıkça belli ediyor. Yazılan şiirlerde de tarzlar baya benziyor, galiba bu kitabı bana çok sevdiren bir sebep de bu. Mesela, K. İskender'in 'Bu defa çok fena' şiiriyle aynı isimli şiiri , 'Ölen sevgilimin hatıra defteri' ne benzer 'Ölen sevgilimin güncesi' şiiri var. Şiirleri ruhun ta içine işliyor. İnsanların en büyük korkularını, endişelerini, üzüntülerini sert bir dilde açığa çıkarıyor gibi: 'Ölüme masa kuran bir çocuk varmış, en büyük korkusu, ölümün onu, ondan önce bulmasıymış' Mizahı sert ve cesaretli. Yer-yer meydan okur gibi. Ukala bir kişiliği olduğu belli ki, zaten bu da kuşkusuz zekadan geliyor :) Günümüz olaylarını da aydınlatmayı unutmuyor, konuyu direk anlatmıyor, sanki 'anlayana' yazıyor : 'tabiat çalıyor sazı, söylüyor şarkıyı, duyan sanatçı, duyamayan müteahhit oluyor' İnsanların en büyük korkusu olan dışlanmışlığı, sevgisizliği ve yalnızlığı derinlemesine yansıtıyor şiirlerinde. Ama beni en çok etkileyen mısraları: 'Tabutuna bir ahtapot üç kalbi ve sekiz kolu ile sarılacaktım. en az bir çingene kadar cüretkar davranıp, Tanrı'ya neden diye soracaktım' Bazen o kadar çok imanımıza rağmen, neden diye sorduğumuz, bocaladığımız anlar olur. O kadar güzel ifade etmiş ki o anları, bunu yaşayan birinin direk kalbinin en dibine oku atıyor ve bir anlık nefesini kesiyor gibi bu mısralar. 700 küsür kitap okudum, ama samimiyetle söylüyorum, hayatımda ilk kez bu kadar çok inceleme yazmak istedim ve yazdığım en uzun ve duygu yüklü inceleme bu. O kadar çok inceleme yazmak istedim ki, kitabı bile bitirmeden yazdım. Ki bitmesin kitap lütfen, keyif alarak okuyorum :) Kesinlikle keşfedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Küçük İskender'in tüm kitaplarını okuduktan sonra gelen üzgünlük şuydu: bir daha benzer tarz kimi okuyacağım? Umarım, gerçekten umarım ilk ve son kitabın olmaz bu ve yazmaya devam edersin. Bu yazara dikkat edin, eğer devam ederse, ilerde mutlaka sesini duyacağımızı düşünüyorum :) Kalemine, yüreğine sağlık
Mehmet Özkaya
Mehmet Özkaya
:) Dönünce okursun incelemeyi :) Hayırlı teskereler :) K.İskender tarzını sevenlere kesinlikle tavsiyedir: okuyun, okutturun :)
Bu Gece Perilere İnan
Bu Gece Perilere İnanMehmet Özkaya · Luna Yayınları · 202147 okunma
··
11,4bin görüntüleme
Mehmet Özkaya okurunun profil resmi
Yorumun çok değerli oldu benim için. İnsanın anlatmak istediğini anlayanların olması çok güzel bir his. İkinci kitap hazır merak etme :) Tek derdi para kazanmak olmayan bir yayın evi bulabilirsem yakında ikinci kitapta yayınlanacak.
Gulzar Sharifova okurunun profil resmi
Vaaay güzel :) ilk haberi olanlardan olmak isterim :)
MYÇ65 okurunun profil resmi
Her şiir bir sevgiyi, Bir üzüntüyü anlatıyor, Okuyucu anlayansa, Bir zevk ve hüzün verir, Siz şair olsaydınız, Kendiniz nasıl anlatırdınız, Şairane bir kalp ile duygularını kaleme döküer diniz...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.