• İşte ben duygularımın nasıl katılaşmış olduğunu o anda farkettim. Buz gibiydim, duygularım ölmüştü, bir cesetten farksızdım. Belki henüz kokmuyordum, ancak acımasız bir duyarsızlıkla katılaşmaya başlamıştım.
• Her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum.
• Beni saran bu yoğun kitleden kopuk bir şekilde suyun üzerindeki bir yağ damlası gibi tek başıma yüzüyordum