Gönderi

Yaz akşamı dünyayı esrarengiz kucaklamasıyla sarmalamaya başlamıştı. Taa uzaklarda garpta güneş batıyordu ve geçip gidiveren günün son ışıltıları denizin ve kumsalın üzerinde, körfezin sularına her zaman olduğu gibi bekçilik etmekte olan yıllanmış Howth'umuzun bulutlu burnunun üzerinde, Sandymount kıyısı boyunca üzerlerini ot bürümüş kayaların üzerinde, ve nasıl unutulabilir, dua seslerini sükunetin içine fasılalarla akıtan sessiz kilisenin üzerinde sevgiyle oyalanıyordu, dua seslerinin adandığı azize de en saf ışıldamasıyla insanlığın fırtınalarda kaybolmuş kalbine yol gösteren bir ışık olan, denizlerin yıldızı Meryem'di.
Sayfa 334Kitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.