Gönderi

Alem (evren) bilmeye ve bilinmeye yol gösterecek sayısız te- cellinin ve zuhurun yeri olsa da, dünya hayatının insan için sınav veri olması dolayısıyla bu tecellilerin bir perdeyi ve perdelenmeyi içermesi de anlaşılabilirdir. İbni Serrac', 'tecelli' için 'kalplerin per- desini açan gayb nurlarıdır' der. Perde ise kişiyle Hakk arasında bulunan ve O'nun tanınıp bilinmesine engel olan şey olarak ta- nımlanır. Kişinin özelliklerine ve duruma göre herşey bir perde olabilir. Cüneydi Bağdadi' sıradan insanlar için kendi nefislerine, halka ve dünyaya güvenmelerinin, bilgi sahibi ve ibadetlerinde has- sas müminler için ise ibadetlerine, kazanmış olduklarını düşün- dükleri sevaplarına ve mertebelerine güvenmelerinin kendileri için perde oluşturduğunu söyler. Tabii ki, gurur ya da kibir engel- leyiciliği açık olan ve kolay anlaşılan bir perdedir. Serracın perde için yaptığı bir tanım da dikkat çekicidir: "Kalbin mühürlenmesi kafirler için, katılaşması münafıklar için ve kararmakta oluşu da müminler için perdedir". Özetle, dünyanın kendisi ve her dünyevi şey, bazen bir tutku, bazen bir kaygı ya da korku onu dikkatlerinin odağı haline getiren için perdeye dönüşür. Tecellileri müşahedeye rühen hazır olan seçkin veli kulların, sınırlı bir süre için olması beklenen perdelenmeye maruz kalmasına bir rahmet gibi bakıl- miştir. Görece olarak sıradan sayılabilecek kişilerin hâkim duru- munu resmeden gaflet hålineyse, kalp kararmasına sebep olan bir durum olarak bakılmıştır.
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.