Başkalarının bizim hakkımızda anlattığı hikayeler ve insanın kendisi hakkında anlattığı hikayeler: Hangisi gerçeğe daha çok yakındır?
Kendi anlattıklarımızın doğruluğu o kadar kesin midir? İnsan kendisi hakkında otorite sayılır mı?
Ama kafamı meşgul eden asıl soru bu değil. Asıl soru şu: Bu tür hikayelerde ger çekle yalan arasında bir fark var mı?
Dış görünüşle ilgili hikayelerde fark var.
Ama bir insanın içini anlamaya hazırlanırsak?
Herhangi bir zamanda sonlanacak bir yolculuk mu bu?
Ruhumuz gerçeklerin bulunduğu bir yer mi? Yoksa gerçek denen şeyler yalnızca hikayelerimizin aldatıcı gölgeleri mi?
Lacan’da bu soruna dem vurmuştur. Ve bu görselle #191132329 vazodan ele alarak bilincimizdeki izdüşümüne kadar gitmiştir. Gerçeği hiçbir zaman bilemeyiz