Gönderi

384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ortadoğu'nun hikayesi öylesine kadim ki. Gözyaşı ve kanla yazılmayan tek bir hikayesi yok. Son 30 yılda özellikle Afganistan, Filistin ve civarında yaşananları anlatan çok etkileyici romanlar okuyoruz. Badem Ağacı'nı okurken satırlar gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Ahmet Hamit, Şaron, Nora, Justice, Yasemen, Abbas, Halid, Mahmut Hamit, Emel hepsinin gördüm. Kitabı elime aldım ve bırakamadım, metroda, yolda, kafede ve eve dönerken okudum bitirdim. Mayınların arasında parçalanan küçücük bedenler, cesedin parçalarını toplamak zorunda kalan anne ve babalar, tüm bunlara şahit olan kardeşler... Kitap böyle başlıyor. Çaresizlik, kimsesizlik, yoksulluk, evini kaybetmek, şiddete maruz kalmak, hor görülmek, defalarca aynı muamelelere maruz kalmak, hapis yatmak, bir hiç uğruna ölmek... Tüm bunlar olurken aile olabilmek, sevmek, affetmek ve Allah'a inanmak... Müthiş bir hikaye. Öyle ince çizgiler var ki; Filistin ile İsrail arasındaki duvarlar sadece bir duvar değil. Duvarın bir tarafında ölüm, hayatta kalma mücadelesi, yoksulluk, nefret, umut, intikam, çaresizlik varken; öteki tarafında yeni başlangıçlar, huzur, refah, güven, korku, nefret, gelişme, bilim... Duvarın iki tarafında ortak olan duygular sadece nefret, korku ve intikam... Einstein'ın o meşhur sözü geliyor akla; "Siyonistler, Araplarla dürüst iş birliği ve dürüst anlaşmalar yapmıyorsa o zaman 2000 yıllık çileleri süresince tek bir şey bile öğrenmemişlerdir." Çok fazla etkileyici an vardı kitapta. Birbirine zıt duygular içinde insan darmadağın oluyor. Her şeyin düzene girdiği bir anda, koskoca bir yıkımla karşılaşmak. Her defasında o enkazdan filizlenen ümitlerle yeni bir hayat inşa etmek kolay değildi; ama Ahmet Hamit affederek, sabrederek, azmederek ve severek her zorluğun üstesinden gelmeyi okuyucuya öğretiyor.
Badem Ağacı
Badem AğacıMichelle Cohen Corasanti · Pegasus Yayınları · 20153,266 okunma
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.