Gönderi

Esma-ül-Hüsna Ya Musavvir
fütuhat-ı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 239 240 241 ve 242 sayfalar ya Musavvir İsmi Şerifi Hakikat için gözyaşı ve hikmetin aslı Eger bu meşhur sanatçılar şu şekil ilminden haberdar olsalardı kendi bedenlerindeki tasvir olunmuş her şeyi en ince ayrıntılarına kadar anlayabilirlerdi. Kulakla burun hizası vesaire organların birbirlerine olan oranlarını bilmek şekilciliktir. Şeklin aslı astarı insan bedeninin anatomisinde var olan Hakikati ilahiye'yi görmektir. İnsan bedeninde var olan omurganın dünyanın da içinden geçmiş olduğu ve bütün uzayı ayakta tutan Elif ekseninden bir eksen parçası olduğunu bilmezseniz Sanatkar'ı anlayamazsınız. Onun en tepesinde var olan aklın Güneş'in bir tecellisi olduğunu bilmezseniz Cenabı Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam'ı anlayamazsınız. Bu hakikat ve hikmetleri anlamak üzere Cenabı Hakk'ın koymuş olduğu kalbin denizler kadar suyu taşıyabilecek olduğunu, alemleri harekete geçiren bir varlık olduğunu anlamazsanız Cenabı Hakk'ın tasvir ediciliğini anlayamaz, O'nun rizası için hakiki gözyaşı dökemezsiniz. Hakikat için gözyaşı dökmeden hikmetin aslını anlayamazsınız. Ayaklardaki dağları görmezseniz, dağların hakikatini anlayamazsınız, İnsandaki ayaklar dağlardır ve o dağlar dünyayı nasıl dimdik tutuyorsa ayak da insanı dimdik ayakta tutar. Beynin arka lobunda yer alan beyinciğin sağlamış olduğu dengenin hakikatin kutuplarda göremezseniz o kutup ekseninden geçen harfleri ve melaikeleri göremezsiniz. Bunları göremezseniz Cenabı Hakk'ın Ya Musavvir İsmi Şerif'inin tecellisini göremezsiniz. Akciğerin üzerindeki ormanların tecellisini, ormanların benzeri hakikatlerini göremezseniz, onlara sadece bir baloncuk der geçerseniz. Halbuki gökyüzünde gezen koskoca oksijen topları vardır, onlar Cenabı Hakk'ın Ya Musavvir İsmi Şerif'inin tecellisiyle gökyüzünde vardır. Depo halinde saklanmaktadırlar. Günün birinde insanlar oksijen kıtlığı çekerlerse bu oksijen topları patlayarak seviyeyi düzeltecektir. Eğer bunlar çok fazla ortaya çıkarsa bu sefer oksijen oranı fazlalaşacaktır. Bu da insanın fıtratına ters düşecektir. Bütün bunları arka arkaya dizsek şu beden anatomisinden yola çıkarak Allahı Zülcelal'in Dünya'yı nasıl yarattığını, o Dünya'yı nasıl tasvir ettiğini görebiliriz Bu tasvirlerin birbirlerine kıyası anlaşılmadığı zaman hakikat anlaşılmamış hakikat anlaşılmadığı zaman da hikmet anlaşılamamış olur. Bunların birbirine karşı göreceli durumları anlaşılmadığında da Hikmeti İlahiye'den uzaklaşılmıs Olur ve Cenabı Hakk'ın Ya Musavvir İsmi Şerif"inin tecellisi anlaşılamamış olur. Tasvirin Gölgesi Akıldadır Cenabı Hakk'ın kaderde yarattığı her şey Ya Musavvir İsmi Şerifi'nden hasıl olan nur ile insanın aklında bir karşılık bulur. İnsan aklının daha önce yapılmamış bir şeyi tasvir ederken ona şekil verme sürecinde geçirdiği bütün evreler, ergonominin getirdiği şartlarla beraber kaderde belirlenmiş ana kıstasların dışına pek çıkmaz. Pek çıkmaz diyoruz, çünkü farklı unsurlar bunu farklı şekilde tasvir edebilir. İnsanın ihtiyacı olmaktan çıkararak nefsani ve şeytani özelliklere dönüşmesine de vesile olabilir. Tabiri caizse, bu noktada tasvirin gölgesi akıldadır. Akıl bir şeyi okurken yaptığı gibi, bu gölgeler iklimindeki bütün noktaları birleştirmeye başlar. Bu birleştirme işleminde hayalin gücünü daha da ileriye taşıyan, hücreler arası iletişim kuvvetidir. Hücreler arası iletişimi tetikleyen ana unsuru engelleyen etkiler de mevcuttur. Bu etkileri ortadan kaldırabilmek için mücadele ederken bir şeyi güçlendirmeye gayret ederiz. Ancak bu gayret, tasvirin gölgesinden tasvirin kendisine ulaşabileceğimiz anlamına gelmez Hakikat, insanoğlu doğru tasvire erebilmek için aklına mukayyet olmalıdır. Akla mukayyet olabilmekse önce ruhun nefse karşı, Ya Kayyum İsmi Şerifi'nin tecellisine mazhar olmasıyla mümkündür. İşlem Gücünün Mahiyeti İnsanoğlu matematiksel işlemler gerçekleştirirken zihninde yatan önceki tecrübelerinden değil, doğada gördüğü türlü mahiyetteki formüllerde, yararlanmaktadır. Matematiksel olan her şey doğanın kendisidir. Doğadaki matematik ve matematiksel modelleme biçimi insan hayatındaki işlem gücünü oluşturur. Doğada bulunan detaylarla ilgilenen insanların matematik alanında daha ileriye gidebildiği görülmektedir. İşlem noktasında kabiliyet sahibi olabilmek toplama, çıkarma, çarpma, bölmeya da buna benzer konuları hızlı idrak edebilmek; maddedenin geometrik derinliğini algılayabilme süreçlerini geliştirmekle mümkün olmaktadır. İşlem gücümüz doğanın mevcut formülazasyonunu otomatik algılayarak bi değerleri hızlıca güçlendirmeye çalışmaktadır. İnsanoğlu yaşadığı doğanin içerisinde kendisine verilenleri en iyi şekilde kullanabilme kabiliyeti üzerine yaratıldığı gibi bütün hissiyatı da bunu başarmak üzerinedir. İşte bu noktada, işlem gücünün mahiyeti Ya Musavvir İsmi Şerifi'nin tecellisiyle kader hakikatinden bir bütün olarak karşımızda duran doğanın içerisindeki bütün temel niteliklerle birebir örtüşmektedir. Allahümme Salli ve sellim ve barik ala seyidine Muhammed ve âlâ ehlihi ve sahbihi vessellim adade inamillehi ifdalihi selam
Sayfa 239 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.