Tarık Tufan kendine has üslubu ve okurken bu bir delilik diye düşüneceğiniz fikirlerini hiç de çekinmeden romanın her satırına sindirmiş.
Ana tema nedir dersek aşkı uğruna savrulup giden, bu savruluşta başkaca yanlışlıklar da yapan bir adamın romanı diyebiliriz.
Romanda alelade, öyle geçiştirebileceğiniz hiçbir karakter yok, bu da romanı daha güçlü ve ayakları yere daha sağlam basar bir hale getirmiş. Baki Semih var mesela.Bir roman kahramanıyla tanışmak isteseydim bu Baki Semih olurdu.
Bir de mekanların ruhu var bu romanda.Turgutun evinde ruhunuz daralırken, tekkeye girip levhaların önünde dolaştığınızda zikir sesleri kulağınızda yankılanıyor mesela.
Kitabın sonu biraz üzebilir, Tarık Tufan biraz ters köşe yapmış.İyi okumalar.