Bu kitap gerçekten Atatürk e hakaret ediyor mu?
"Küçük Prens" İncelemesi ( İnstagram da sokrakif adlı blog hesabımı takip edebilirsiniz) 
Mustafa Kemal Atatürk
Merhaba sevgili kitap dostları! Bugün sizlerle son zamanlarda okuduğum ve büyülendiğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum: "Küçük Prens"!
Bu eser, sadece bir çocuk kitabı değil, aynı zamanda derin anlamlar ve gözlem dolu bir hikaye.
Antoine de Saint-Exupéry'nin bu başyapıtı, sıradışı bir gezegenin hikayesi üzerinden insan doğasını, ilişkileri ve hayatın anlamını sorguluyor. Eser, yazarın kendi yaşam deneyimlerini ve havacılık kariyerini de yansıtıyor.
Küçük Prens, yolda karşılaştığı farklı gezegenlerdeki karakterlerle etkileşimde bulunurken, her biri farklı insan tipini temsil ediyor. Bu karakterlerin hikayeleri, insanların iç dünyalarını ve toplumsal yapısını eleştirirken, yazar insan doğasındaki çelişkileri ve yaşamın derinliklerini inceliyor.
Kitap, masalsı bir dil ve çocuksu bir bakış açısıyla evrensel temaları işliyor. Arkadaşlık, sevgi, özgürlük, sorumluluk gibi kavramları ele alırken, aslında bunların hayatımızdaki gerçek anlamlarını vurguluyor.
Ayrıca, "Küçük Prens" kitabı hakkında yaygın bir yanılgıdan bahsetmekte fayda var. Bazı kişiler, kitabın Atatürk'ü hedef aldığını düşünebiliyor. Ancak kendi deneyimimde kitabın böyle bir niyet taşımadığını ve Atatürk ile herhangi bir ilişkisi olmadığını gördüm. Hikaye, kurgusal motifler içeriyor ve dikkat çeken bu motiflerden biri, II. Mahmud dönemindeki giyim devrimi ile bağlantılı. Bu durumun, yazarın eserindeki kurgusal bir bölümde de anlattığı gibi, dış görünüşün insanların bakış açısını nasıl etkileyebileceğine örnek olduğunu düşünüyorum. ( Yazı düzenini bozacağı için bu konuyla alakalı daha detaylı yazıyı son kısma yazdım)
"Küçük Prens" aynı zamanda dış görünüşün insanların bakış açısını nasıl etkilediğini de anlatıyor. II. Mahmud dönemindeki giyim devrimi, kurgusal bir motif olarak kullanılarak insanların yargılama alışkanlıklarına ve dış görünüşünün yanıltıcı doğasına dikkat çekiyor.
Eser, çocukların saflığı ve merakının ötesinde, yetişkinlere yönelik derin mesajlar sunuyor. Hayatın karmaşıklığını anlatan bu eser, her okunduğunda farklı bir katmanı keşfetmenizi sağlıyor.
Eğer hala "Küçük Prens"i okumadıysanız, kesinlikle listenize eklemelisiniz! Bu kitap, hem iç dünyanızı keşfetmenize hem de yaşamın anlamını sorgulamanıza yardımcı olacak.
Peki Gerçekten Bu Kitap ATATÜRK'e hakaret mi ediyor?
Eğer bu kitabı Atatürk'e hakaret ediyor diye okumuyorsanız, maalesef ki yanılıyorsunuz. Kitap kurgusal motifler içerir. Bu bağlamda, bunlardan biri "Türk diktatör" ifadesidir. Diktatör olarak temsil edilen kişinin benim görüşüme göre padişah olduğunu düşünüyorum, çünkü olay 1909 yılında gerçekleşiyor.
Osmanlı dönemindeki giyim konusundaki ilk devrim Padişah II. Mahmud zamanında yapıldı. 1826 yılında sarık ve cüppe yasaklandı ve devlet memurlarına ilk kez fes, pantolon ve ceket giyme zorunluluğu getirildi.
Dikkat ederseniz, bu iki konu birbirine oldukça benzer.
Aslında yazarın burada dikkat çekmek istediği şey insanların dış görünüşü. Anlatılan bilim adamı çok değerli bir buluş yapmış, ancak kimse onu kıyafetleri nedeniyle dinlememiş. Ancak padişah, Avrupalılar gibi giyinmeye karar verince ve uymayanları ölümle cezalandıracağını belirtince, adam Avrupa tarzı kıyafetler giyip gitmiş ve herkes onu dinlemiş. Kitapta devam eden bir bölümde ise, "Güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı, pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var," derseniz, ne tür bir evden bahsettiğinizi anlayamazlar. Ancak "Yüz milyonluk bir ev gördüm," derseniz, işte o zaman size "Oo, ne kadar güzel bir evmiş!" derler, gözlerini kocaman açarlar. Bu da yazarın bu konuyu anlatmak için verdiği örneklerden biridir.
Kısacası, yazar dış görünüş ile insanların fikirlerine, insanların fikirlerinin ve görüşlerinin değerlendirmesine tepki göstermiş. Maalesef ki ülkemizde bu eser Atatürk'e hakaret ediyor denilerek 100 Temel Eser'den çıkarılmış ve bazı kesimlerce tepki görmüştür
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.