Gönderi

512 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
vee bir Ahmet Ümit kitabı daha.. ilk bölümden baş karakterin kafasının içine giriyorsunuz. giriyorsunuz diyorum çünkü kitap sanki olayı baş karakter olan adnan'ın gözünden görüyormuşsunuz gibi. zaten birinci kişi ağzıyla yazılmış. kafasındaki düşünceleri, yaşadıklarını hissettiklerini... güzel yansıtmış güzel aktarmış yazar. tabi bu 512 sayfada adnan'a alışmazsanız da olmaz çünkü karşısındakinin, olayın, geçmişte yaşanmış bir anının ya da o an yaptığı hareketin hemen analizini yapıp kendi düşüncelerini söylüyor. bu konuda ahmet ümit'i tebrik etmek lazım bence başarılı analizler olduğunu düşünüyorum. ama buna alışmak ilk başlarda zordu çünkü sizde romana alışıp kendi analizlerinizi yapmak istiyorsunuz ama yazar tüm ihtimalleri ya da tüm düşünceleri saydığı için size çok birşey bırakmamışta denebilir. bu kitabın olumsuz diyebileceğim bir yanı bence. çünkü siz romanı okurken tamamen adnanın yoğun düşüncelerini, birçok yerde (haklı olsada bazı yerlerde fazlalaşmış şekilde)paranoyasını, hepsine katılmasanız da bir insanın düşüncelerinden okuyorsunuz. okudukça da alışıyorsunuz- zor olsa da- çünkü yaptıklarını kabul etmeyen, herşeyde en iyisini kendi bildiğini sanan ,asla akıl almayı yediremeyen, birçok kez şans verilse bile girdiği bataklıktan gayet memnun olan ve doğru şeyi bulmasına rağmen fazlaca gereksiz paranoya yüzünden olaydan sapan garip bir kişilik. biraz sövmüşüm gibi oldu ama 500 sayfa olunca ve her kelimesi her cümlesi onun ağzıyla anlatılınca... anlatma gereği duydum, kitaba başlayacakları uyarmak adına:) aslında bence (çok bilgim olmamakla beraber söylüyorum bunları) Ahmet Ümit kendi düşüncelerini yazmış. hiç orta yol bulma gibi bi niyet yoktu bence kitapta. hepsi hissedilmiş yaşanılmış duygular gibiydi. hatta bunlara daha çok yer vermek için felsefeci ama ölmesi dışında neredeyse adnan'la aynı karakterde-ki adnan kitap boyunca kabul etmese de- olan tufan abisi vesilesiyle pişmanlığı, kabullenmişliği ve hissizleşmeyi bolca anlatmış. kendimi bi tık fazla kaptırmış olabilirim:) hatta gereksiz uzatmışta olabilirim ama sanırım adnan'ın kafasından bir süre çıkamayacağım:) konuya gelecek olursakta arka kapağında da belirttiği gibi yakın türkiye tarihini (bence) başarılı bir şekilde olaya dökmüş. çok güzel eleştiriler var anlayana. bazı yerlerde ironiye vurup bazı yerlerde açık açık yapılmış. hatta şimdi ki duruma bakınca cesurca bile diyebilirim. olayları çok fazla anlatmak istemiyorum spoiler verip tadını kaçırmayayım diye:) ama kitap gerçekten güzeldi. doğanın ölümünün sürekli bir şüphe içinde olması, polise veya işin içinde olduğunu söyleyip güven kazanmaya çalışan kişiler ve sizin bile kime güveneceğinizi şaşırmanız.. çok güzel anlatılmış. okurken sürekli bir heyecan içindesiniz. spoiler vermeden sonundan bahsedecek olursam da tam olarak hakkı verilmiş bir sondu diyemem. özellikle son bölümlere doğru zaten tahmin ettiğimiz şekilde devam etti olay. bi anda çok bilgi verilip bi anda durağanlaştı olaylar. hatta bi yerden sonra durdu bile diyebilirim. siyasi olarak fazlaca şey anlatılmış o olaylara şahit olmamış biri olarak fazlaca bilgiye sahip oldum denebilir. ve bu kadar eleştiriye rağmen okunsa güzel olur diyebileceğim bir kitaptı. tabi adnana katlanırım diyorsanız:) iyi okumalar..
Kukla
KuklaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20197,5bin okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.