Gönderi

....Rajk'ın, Rakosi'ye kıyasla daha bir meziyet sayılan ''yöre komünisti" olması ve Kızıl Ordu'nun yük vagonlarında geri dönmemesi, Matyas Rakosi'nin rakibi sayılmasına sebep oldu. Geçmişine bakıldığında -Tito ve savaş sonrası Yugoslav yöneticilerinin çoğunluğu ispanya Savaşı'nda bulunmamışlar mıydı?- Rajk'ın kaderinde sanki Macar Tito'su olması yazılıydı. Macar partisinin Yugoslavya ve SSCB ile fikir birliği yapmasını bile önermişti. Rakosi bir müddet o ve tarımın devletleştirilmesine karşı çıkması nedeniyle 1948 yılında uzaklaştırılan Imre Nagy arasında tereddüt etmiş olabilir. Ama Imre Nagy'nin Moskova'da güçlü koruyucuları vardı. Dolayısıyla 18 Haziran'da tutuklanan Rajk kurban seçildi. Mahkemesi 1 6-24 Eylül 1949'da Budapeşte'de yapıldı. "Batı yanlısı" olmakla suçlanan Rajk suç ortakları Szönyi ve Szalai ile birlikte ölüme mahkum edildi. Solun sosyal demokratı Pcil Justus ve Yugoslav diplomat Lazar Branko ömür boyu hapse mahkum edildiler. Pcilffy-Oesterreicher ve Korondi adlı askerler onları ölüme mahkum eden bir askeri mahkemeye havale edildiler ve kurşuna dizildiler. Rajk, Szalai ve Szönyi asıldılar. Savcı Alapi suçlamasında "Bu dava László Rajk ve suç ortaklarının mahkemesidir denilemez: Sanık sandalyesine oturtulanlar Tito ve yamaklarıdır" demişti. Gerçekten de moral ve fiziksel işkenceler neticesinde elde edilen "eksiksiz itiraflar" Kominform'a aynı yılın kasım ayında kabul edilen bir kararnamede bahsi geçen "Yugoslav Komünist Partisi katillerin ve casusların hakimiyeti altına girmiştir" düşüncesini meydana çıkarmak için "deliller" oluşturuyordu.
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.