Gönderi

"Zincir Kitabevleri Okumak İstediklerimizi Bizden Saklıyor"
- Türkiye ve dünyada rastladığımız bir durum daha var, 'trend' kitabevlerinin raf ve vitrinlerinde dikkat çekici bir 'proje' hâli hissediyoruz. Bu vitrinler sahte mi? Yanılıyor muyum? Hiç yanılmıyorsunuz. Belli bir sermaye zincirinin sahibi kitabevleri, o sermaye zincirinin ürettiği veya o sermaye zincirinin yakın durduğu çevrelerin hoşuna giden kitapları raflarına koyuyor ve bunları sanki en çok satanlar, yeni çıkanlar, en okunması gerekenler gibi öne çıkarıyorlar. Bu çok tehlikeli bir yaklaşım, zira okumak demek, özgürleşmek demek, yeni fikirler öğrenmek, yeni ufuklara bakmak, daha önce hayal edemediğimiz düşünceleri, yaşam tarzlarını hayal etmek demek. Zincir kitabevleri bize neyi okuyabileceğimizi dikte ettikleri gibi, okumak istediğimiz şeyleri de bizden saklıyor. Dolayısıyla bağımsız kitabevlerinin en önemli işlevi, okuyucuları her yerde erişim imkânı bulamadıkları kitaplarla buluşturmak oluyor.
Sayfa 23 - Cesareti, korkuyu okuyarak bilen kitabevi - Frankeştayn Kitabevi, Ayşe Tümerkan ile söyleşi (Evrim Altuğ)
·
143 görüntüleme
Av. Dr. Tolga Ersoy okurunun profil resmi
Çok doğru tespitler. Genelde bir zincir kitabevinin internet satış sitesinde yer alan çoğu kitap ve bir kısım yayınevleri artık raflarda yer almıyor. Oysa bu zincir kitabevi el değiştirmeden önce birçok farklı yayınevinden çıkan kitabı raflarında görebiliyorduk. Sonra bazı yayınevleri giderek raflardan kayboldu. Sosyal bilimler alanında daha popüler eserler öne çıkarken, akademik niteliği daha ağır basan çoğu eser raflarda yer almıyor. Oysa çoğu sıkı okur, kitabı önce biraz karıştırır, içerik ilgisini çekince kitabı alırdı. Artık hep internet üzerinden satışlara yönlendiriliyoruz. İşin ilginç yanı, internette kitapları indirimli satan aynı zincir kitabevleri, raftan çekip aldığımız kitaba bu indirimi nedense yapmıyorlar. İçi kof birçok kitabı da raflara düzinelerce dizerek şişirdikleri ve pazarladıklarını görüyoruz.
Beyzâ! okurunun profil resmi
Maalesef. Kitap tamamen ürünleşen, reklamdan/algıdan/trendlerden nasibini alan güdümlü bir nesneye dönüştü. Beni en çok üzen şeylerden biri de eski "sahaf" mantığının kalmaması. Onlar da mağazaya dönüştüler artık. İkinci el / uygun kitap alışverişi mümkün olmuyor. Biraz fazla vakit geçirsem esnafların lisân-ı hâlleri "bekleme yapma" diyor âdeta.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.