Gönderi

Yorgunluktan ve açlıktan ölgün bir hale geldiğim için oracıkta bir taşın üzerine oturdum. Çantamdan çıkardığım bir peksimedi yemeğe uğraşırken bir araba geldi ve içinden çıkan, ayağından ağır yaralı bir adam, birkaç kişinin yardımı ile eve sokuldu. Siması ızdıraptan, acıdan ve teessürden o kadar değişmişti ki Osman Paşayı birdenbire tanıyamamıştım. Gözlerinde yaşlar vardı ve bu yaşlar, muhakkak, çektiği maddî sızıdan ziyade duyduğu teessürden ve gazaptan ileri geliyordu. Çehresinin ifadesi, kelimelerin söyliyemiyeceği acı bir belâgetle: - Macera bitti, işin nihayeti geldi! diyor gibi idi. Ayağa kalktım ve muharebe içinde şefime sonuncu defa olarak selâma durdum. Çünkü bundan sonra Harkof'ta onu selâmladığım zaman, ikimiz de, artık, esirdik.
Sayfa 293Kitabı okudu
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.