Gönderi

Sonsuz bir yorgunluğun sonunda derin bir uykuya dalmak gibiydi onu sevmek. Huzurlu bir şeydi. Dinlendim. Yüzlerce yıl beklenen bir müjde gibiydi. Beni sihirli bir yere götürmüştü. Kafdağı'nın ardında yaşadık ne yaşadıysak. Tutkulu, sırlı, kısa, vurucu... Şiir gibi... Mükafatıydı ıslandığım yağmurların. Kimselerin ıslanmadığı yağmurlarda ıslandım ben. Hep hazırlıksız yakalandım kötülüklere, terkedilişlere. Herkes fark ediyordu kara bulutlarla gelen felaketi. Ben ıslandım hep.
Kimselerin Islanmadığı Yağmurlar, Ayşe Ay
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.