Bu şaheserin incelemesini gelin hep birlikte okuyalım. Olay 1948 yılında geçiyor. Dünya "3. Dünya Savaşı'nın son demlerinde. (Tabi ortada bir savaş varsa). Dünya bu yıkıcı savaştan sonra, üçe bölünmüş ve; Okyanusya, Avrasya, Doğu Asya olarak ayrılmıştır. Olaylar ise Okyanusya'da geçmektedir. Baş kahraman Winston ve unutulmaz aşkı Julia , (acaba gerçek aşk mıydı) O'brien ve Büyük Birader kişilerinin etrafında dönüyor. Winston düşünen, okuyan, araştıran, merak eden, Totaliter sisteme karşı çıkan kişilik onun sevdiği kadın Julia ise, durumları gayet olağan karşılayan, bu durumda kendi yolunu çizen, gerektiğinde karanlık işler yapan, hırsızlık yapan, partililerle geçici cinsel ilişki yaşayan rahat bir kadındır. (Aslında rahat değildir, ona bunu yapan bu sistemdir.) Karşısında Totaliter sistemin başındaki Büyük Birader ise sevilmeye layık tek insandır. Okyanusya'nın büyük sloganı ise; Savaş barıştır. Özgürlük köleliktir. Cahillik güçtür. Savaşın karşısında barış vardır ve barış Totaliter sistemin asla kabul etmeyeceği bir şeydir. Çünkü halkı oyalayacağı yalancı bir savaşa ihtiyaç duyar bu sistem. Halk daima hükümetin bir savaş içinde olacağını bildiği için, hükümetten pek beklentileri olmayacaktır. Bu da hükümetin işine gelir. Özgürlük kölelik ise, özgür düşüncelerin, tamemen ortadan kaldırılması gerektiğini savunan bir düşüncedir. Çünkü özgür bir insanın zihni düşünür ve bu bir düşüncesuçudur. Hükümet düşünen bir halkı istemez. Cahillik güçtür. Arkadaşlar bu kelimeyi açıklamaya gerek yok. Bunu hâlihazırda zaten yaşıyoruz. ;))) Kitapta bir diğer dikkatimi çeken ve beni üzen olay; dilin sadeleşmeye gitmesiydi. Dil gücünü yitirirse iletişim kopar. Totaliter sistemin istediği yegane şey budur. İletişim ne kadar az, o kadar iyidir.... Ben edebi açıdan baktığımda ise bazı semboller buldum. Birincisi tele-ekranlar, düşünceyi dahi kontrol etmesi, ikincisi aşk, duygularımız, insanî yönümüzü belirler. Üçüncüsü ise kafayı bulmasını sağlayan "cin içilmesi" gerçeklik algısından çıkmaya çalışmayı ve düşünceleri engellemeyi sağlar. Bunun yanı sıra kitapta dört bakanlık vardır. Her bir bakanlığın karşılığı vardır. Barış Bakanlığı: Savaşı temsil eder. Gerçek Bakanlığı: Yalancıdır. Sevgi Bakanlığı: Nefreti destekler, duyguları yok eder. Varlık Bakanlığı: Yokluktur. Halk ise en aşağı tabaka sayılan prollerdir. Sevgiyi sadece büyük birader hak eder.... Muhteşem bir distopik eser. Daha konuşacak şeyler var ama bu kadarina dilim varıyor, gerisini yüreğim de kaldırmıyor. Şimdiden okuyacak olanlara iyi okumalar diliyorum...

1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167,5bin okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Perperok