Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Peki ama neden acaba tanımadığımız birine, bir adama hatta bazen anlaşamadığımız bir yabancıya tutuluruz? Neden onsuz yaşayamayacak denli sevmeye başlarız onu? Sizinkinin benzeri olan gözlerine bakarsınız ve orada arzularınızın sonsuzluğunu görürsünüz. Alev alev yanan yüzünü, hep ellerinizin arasında tutmak istersiniz. Ve uslu bir köpeğin patileri gibi masanın üstünde duran ellerine, bazen yanağınızı bazen yanan alnınızı bastırmak istersiniz; çünkü bu tür sevgi, yalnızca bir alev, yaşamın fırtınalarına karşı dayanabilen, Tanrı’nın "hiçbir kötülük” düşünmeden yaratmış olduğu, yağla beslenen biricik meşaledir. İnsan, böyle sevgiye yaşamı boyunca bir kez rastlar; ve bu da yaşamın başında gelir, ya da hiç gelmez. Onu tadan, mutlaka kavuşur: Yaşam onu istediği kadar zehirlere boğsun, o, iyi kalacaktır. Ve onu tanımamış, yani tanıyacak yetenekte olmayan zavallıysa, yüreği onunla yanıp tutuşuncaya dek dünyaya geri döner; daha sonra, ya sonsuz yaşama ya da sonsuz yokluğa geri döner.
Sayfa 39
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.