Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın içeriği ve genel konusunu şöyle anlatabilirim 12 bölümden oluşan felsefe temelli bir kitaptır David hume felsefeye dair düşüncelerinin anlatıldığı ve bu bağlamda eleştirilerin yapıldığı bir kitaptır kolay ve anlaşılır bir felsenin girift( iç eçe girmiş) ve soyut bir felsefeden daha yararlı görür böyle düşünmesini nedeni felsefesinin duyumlarla elde edilen deneyimlere bağlı olduğundan metefiziğin soyut dünyasının deneyimlenemediği için safsata olduğu düşünüyor fikirler arasında yalnızca 3 bağlantı ilkesini olduğunu söylüyor bunlar benzerlik, bitişiklik, nedensellik veya etki yine fikir ve izlenimin farklı kavramlar olduğunu da belirtiyor yaşadığımız yani duymadığımız bir olay izlenim hatırlamasına ise tasavur diyor örneğin soğuk bir su içmemiz izlenim bunun anımsanması tasavvurdur ( locke de olduğu gibi hume da bileşik tasavurlardan bahsetmiştir fakat bu kitapta nedense değinilmemiştir) hume yine hem kendisi hem bizler için çok önemli olan neden-etki kavramına kitabın birçok yerinde değiniyor hume bir şeyin nedenin etkiden ayrı olduğunu söyler neden i deneyimlerle ortaya çıkardığımız söyler örneğin beyaz bilardo topu siyah topa değdiğinde siyahın hareket etmesin nedeni beyazın çarpması yani etkisi değildir "neden" burada yaşadığımız deneyimdir "deneyimden doğan tüm yargılarımızın temeli nedir? Sorusuna " argümanlarlarla oluşan geçmiş deneyimizdir " diyor Şuna da karşı çıkıyor bir durumda (ekmek ile beslenme) deneyimlediğimizi başka durumlara ve ileriki zamanlarda uygulayamamızın söylemesine yine hume nedenselliği nesnenin kendisinde değilde "etki" ye bağlarsak diyor bir süre sonra alışkanlığın bizde yer edineceğini söylüyor bununda inanç kavramını bizde oluşturduğunuz söylüyor mesela her sabah güneşin doğuşunu görmüşüzdür bu yüzden yarın güneşin doğacağına artık bir inancımız olmuştur bu örneği felsefesini anlatan başka kitapta( felsefi akımlar) okumuştum bu kitapta ise inaç ile ilgili verdiği örnek tamamen aynı olmadığı izlenimini yarattı şöyle diyor " bir bilardo topun düz bir masada diğer bir topa doğru ilerlediğini görürsem temas ettiğinde duracağını rahatlıkla tasavur edebilirim bu tasavur çelişki barındırmaz ama yine bir toptan diğer topa hareket aktarımını ve itkiyi kafamda canlandırma sağlayan tasavurdan çok farklı olduğu hissini verecektir... Bu hissin gerçek ve doğru adı İNANÇ tır devam ediyor " o halde inanç nesne hakkında tek başına muhayyillenin( zihinde olmayacak şeyleri düşünmenin ) asla erişemeyeceği kadar renkli, canlı, tesirli, sağlam ve tutarlı bir tasavur dan başka birşey değildir" kısaca zihinde uyandırdığı hisse inanç demiş sonrasında şüphecilikle ilgili " düzensiz tutkuların hiçbirini pohpohlamadığından çok az taraftar toplar bir çok ahlaksızlığa ve aptallar karşı çıkarak bol bol düşman edinir..." benzerlik ve bitişiklik ilkelerine şu renkleri veriyor bir dostumuzun resmini onunla ilgili fikirlerimizi anlamasına benzerlik diyor yine bu dostumuzun oğlu ile karşılaştığımızda ise kendisini de hatırlayacağımızdan buna bitişiklik demiştir " Olasılık ve mucize" konusunada kısaca değinirsek rastlantının olmadığının bundan dolayı bir olayın gerçek nedenini bilmediğimiz de inancı doğurur olasılıkla ilgili ihtimaller dışına çıktığımızda ise yine inanca düşeceğimizi "zorunlu bağlantı fikri hakkında" bu bölümde kısaca izlenim deneyim etki ve neden konusuna tekrardan değiniyor özgürlük konusunda da özetle "insan muhakemelerin yarısından çoğu benzer nitelikte çıkarımlar içerir ve bu tür tikel durumlarda insanlığın alışıldık davranışlarına dair deneyimlerimizle orantılı olarak bu çıkarımlar az çok kesinlik teşkil eder" özgürlük istenclerimizin belirlenmelerine göre hareket etmekten başka birşey değildir burada ahlak konusunda değiniyor cahil insanların suç teşkil eden eylemlerinden dolayı suçlu olmadıklarını çünkü eylemlerin bir insanı ancak zihnindeki suç ilkelerinin ispatları oldukları için suçlu hale getirir bunların değişmesiyle suçunda ortadan kalkacağını söylemiştir yine özgürlüğün ahlak için zorunlu olduğunu söylemiştir "hayvanların aklı hakkında" hayvanlarda içgüdü olduğunu çıkarsana ve muhakeme yeteneklerin olmadığını söyler mucizelerle ilgili deneyimin eksik olduğunu ve tanıkların farklı olasılıklar ortaya çıkardıklarını ayrıca bunların ispata teşkil etmediklerini söylüyor son bölüm olan spektiklikten bahsedilmişti burada da descart a ve pirroculuğa ( eski yunan filozofu pyyrhondan gelir) değiniyor
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir SoruşturmaDavid Hume · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20171,267 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.