Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

2023 depreminde de yine yağmacılar... bir gıdım ilerleme yok...
Fırat Irmağı'nın üzerindeki taş köprüyü geçtiklerinde 1939 depreminin yerle bir ettiği kentin yere serilmiş ölüsüyle yüz yüze geldiler. Bütün evler yıkılmıştı. İnsansız, kedisiz, köpeksiz sokaklardaki yıkıntılar arasında yükselen ağaçlar, canlı kalmış olmanın sevinci içindeymiş gibi yemyeşildi. Caddenin her iki yanında yere kapanmış sonsuz uykusunu uyuyan bu mutsuz kentin dramı, Koyun Baba'nın da, Bunçuk'un da içini korkunç duygularla doldurdu. Bu gepgeniş mezarlıkta birkaç saniye içinde kırk bin kişi can vermişti. Ne öyküler dinlemişlerdi. Depremin yıktığı bu güzel kente yöreden saldıran yağmacı halk da ahlaksızlığın korkunç örneklerini vermişlerdi. Yaralı kadınların bileziklerini almak için bileklerini kesen hırsızların öyküsü en korkuncuydu. Doğanın felaketine uğrayan zavallılara bir de insan kardeşleri saldırıyordu. Her zaman olduğu gibi (.....) Alayı yardıma koşunca işler düzelmişti. Allah'tan, dağın eteğinde, sağlam kayalıklar üzerinde kurulmuş olan kışlalar yıkılmamış, askerciklerin burnu kanamamıştı. Yıkılmayan yerler arasında genelevler, horasanla yapılmış yüzlerce yıllık çok eski bir hamam, bir de tren istasyonu vardı. Bu yıkıntı mahşerini geçtiler, istasyona vardılar. Kocaman, güçlü yapının kimi yanları çatlayıp yarılmıştı. Bunun dolaylarındaki düzlüklerde uzun barakalar yapılmış, deprem artığı halk buralara yerleştirilmişti.
Sayfa 57 - Tekin YayıneviKitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.