Trakis hemen oralardan çarşaf gibi bir mendil bulmuş yüzünü gömüyor, gözlerini, burnunu, ağzını ovuşturuyordu. Gözaltlarındaki torbalar şişmiş, burnu kızarmıştı. Sesi genzinden çıkıyordu. Mendili yüzünden çekmeden kesik konuştu:
“Allah bahtınızı açık etsin Avram. Gittiğin yeri içine sindirsin; yabancılık vermesin.”
“Vermesin,” dedi İbrahim. Sağ elini göğsüne bastırdı. Güldü. Başını dışarıya çevirip sokağa bakar gibi yaptı. Tekrar Trakis’e döndü. Dudağını dişliyordu bakarken. Başka bir şey söylemeden çıktı gitti.