Gönderi

Parçalanmanın Gücü ile Devamlılığın Gücü
Parçalanma ve klasik olanın yeniden doğuşu * Konstantinopolis’te ve imparatorluk sınırları içerisinde, ifade akımlarının en güçlü olduğu bölgelerde bile (örneğin Suriye-Filistin civarı) neredeyse hiç bilinmeyen, imgenin “klasisizm”inin parçalanması, Batı Avrupa’ya farklı düzeylerde ve farklı şekillerde nüfuz eder: Campania, Friuli veya Vizigot dönemi İspanya’sında olduğu üzere, Britanya Adaları’nın minyatürlerinde veya Akdeniz heykellerinde de benzer imgelere rastlanması son derece anlamlıdır. Tarihyazımında -hem kültürel anlamda hem de konumuz olan figüratif alanda- ilk büyük “Klasik Rönesans’ın temsilcisi olarak bilinen Karolenj döneminin olağanüstü önemi de bu bağlamda daha iyi anlaşılır. Karolenj döneminin, en çok siyasal açıdan karşıt olduğu ve galip geldiği yönden, yani Longobard dünyasından kaynaklanan deneyimlerden beslendiği de hatırlanmalıdır. Nitekim bize imkânsız gibi görünse de, Longobard döneminde biçimsel açıdan birbirinden çok farklı eserler üretilir, ancak bu eserlerin hepsi, piskoposlar olsun, krallar olsun, onlara değer veren “yüksek” sanat hamilerine yönelik üretilir: Bir yanda Ratchis Sunağı ve üzerinde Sigualdus’un adı olan levha, diğer yanda Callixtus Vaftizhanesi ve özellikle Tempietto başta olmak üzere birçok eser VIII. yüzyılın ortalarında, Cividale del Friuli’de üretilmiştir. Castelseprio’daki Santa Maria Foris Portas Kilisesi de, Cividale’deki Tempietto da, Karolenj dönemine ait olup günümüzde Viyana’da bulunan Taç Giyme Töreni İncilleri de, Klasisizmin ve simgesel düşselliğin -Bizans İmparatorluğunda normatif düzeyde kalan- kanonlarından ilham alan resim sanatının ne derecede itibar gördüğüne tanıklık ederler. Estetik prestij II. Otto (955-983) ile Bizans imparatoru I. Johannes Tzimiskes’in (y. 925-976) yeğeni Teophano (y. 958- 991) arasında 972 yılında gerçekleşen imparatorluk düğünü gibi, tamamıyla siyasal olan faktörler sayesinde de giderek daha da güçlenir. * Ortaçağ Avrupa’sında “Otto dönemi sanatı” adı verilen ve X. yüzyılın son yılları ile XI. yüzyılın ilk yıllarını kapsayan olağanüstü sanatsal dönem, sanat eserlerinin ve özellikle minyatürlü elyazması eserlerin ihtişamını Bizans İmparatorluğu’nun öğretilerine borçludur. Ancak bu dönemde yaşanan dorukların ve haklı ünlerinin ardında başka nedenler de yatar. Başyapıtları konu alan ideal bir tarihte, doğalcı gücü ve ifade sadeliği açısından Giotto’nunkilerle eşit yer verilmesi gereken Gero’nun Çarmıha Gerili İsa’sından yukarıda da söz edildi; buna Oberzell’de, Reichenau’da yer alan ve çok tahrip olmuş olmasına rağmen görüntü açısından olağanüstü bir etkiye sahip Sankt Georg resim dizisi de eklenebilir. Bu eserin merkezi nefin duvarlarında yer alan ve birbirini izleyen dört sahnesi ancak yüzyıllar sonra Assisi’de, San Francesco Kilisesi’nin nefinde resmedilmiş olan Aziz Francesco’nun öykülerinde benzeri bulunacak olan bir netlik, açıklayıcılık ve didaktiklikle sergilenir; ayrıca litürjik giysi ve donatımların da olağanüstü zenginliğine sadece birkaç örnek vermek gerekirse, bunların arasında Essen Altın Meryem Ana kutsal emanet mahfaza heykeli (973-y. 982) ile III. Otto zamanında yapıldığından haksız şekilde Lothar’ın Haçı olarak bilinen ve merkezinde şaşırtıcı bir şekilde Augustus’un büstünü içeren bir kameonun göze çarptığı eser yer alır. Bu son eser bir istisna teşkil etmez, çünkü birkaç nesil sonra (1056’dan önce) yapılmış olan ve Herimannkreuz [Herman’ın Haçı] olarak bilinen başka bir haçta İsa’nın başı yerine, Roma kaynaklı akik taşı üzerine Livia’nın başı işlenmiştir. * Konunun bu şekilde incelenmesi hiç şüphesiz şaşırtıcı olmanın yanı sıra eğiticidir de, çünkü bize XXI. yüzyılda yaşayan bizler ile o dönemde sanat hamisi veya sanatçı veya sadece kullanıcı olanlar, daha doğrusu inananlar arasında simgesel metin konusundaki temel zihniyet farkını gösterir. * Hıristiyanlık yönü güçlü olan bir sanat * IV. yüzyıldaki “resmi” başlangıcından X. yüzyıl sonu ile XI. yüzyıl başındaki büyük girişim ve eserlere kadar Avrupa’da ve Bizans İmparatorluğu’nda sanat temelde “Hıristiyan sanatı”dır. Her ne kadar bu denklem dönemin sanatsal ifadelerinin tamamını kapsamazsa da -çünkü bir yandan azınlık düzeyinde de olsa, İspanya ve Sicilya’da sanat “İslam sanatı”dır, diğer yandan da dindışı amaçlara sahiptir- bu dönemin sanatsal gelişiminin ardında yatan zihinsel yapıların bu inancın etkisi altında kaldığı doğrudur. Bu açıdan, Constantinus Porphyrogennetos’un (905-959) Byzantium’da Tanrı tarafından taçlandırılırken, Batı İmparatorluğu’nda da II. Otto’nun taç töreninde kullanılan ve son derece değerli fildişinden yapılmış, olağanüstü saltanat imgeleri büyük önem taşır. Keşiş Liuthard tarafından çok genç yaştaki İmparator III. Otto’ya sunulan İncillerin bir sayfasında (Aquisgrana, Kilise Hazinesi) imparator dünyayı simgeleyen figürün üzerinde, tahtta otururken tasvir edilmiştir: Tanrı’nın eli onu taçlandırırken, çevresinde simgeleriyle beraber yer alan dört İncil yazarı, imparatorun bedeninin ve kalbinin üzerine yazılarını serer, bu arada iki yanında iki dük imparatorun önünde eğilir ve daha aşağıda sıra sıra askerlerle din adamları yer alır. * Antikçağla devamlılık * İlk 1000 yılın yüzyılları boyunca gerçekleşenler bir parabol değildir (çünkü bu terim hatalı olarak bir doruk olduğu fikrini uyandırır ve temelde kalite konusunda öznel ve dolayısıyla tarih dışı olan yargılar öngörür); ifade yolu bütüncül ve “taklitçi” veya kopuk ve parçalı figürsellik olsun, iletişimin temel gereksinimlerini daima göz önünde bulunduran bir güzergâhtır. Antikçağın öğretilerinden, mirasından ve “Yunan-Roma” taşıyıcı ekseninden biçimsel olarak ayrılabilir ve şekiller açısından ayrılması kısmen gereklidir de, ama kullanım esası açısından ayrılması mümkün değildir. Baskın referans noktası paganizmden Hıristiyanlığa değişse de, ortaçağ antikçağın devamıdır. (Sayfa: 712-714) * #UmbertoEco #Ortaçağ1 #Barbarlar #Hıristiyanlar #Müslümanlar #ÇeviriLeylaTonguçBasmacı #AlfaTarih #OttoDönemiSanatı #Bizansİmparatorluğu #Giotto #SanktGeorg #AltınMeryemAna *
Umberto Eco
Umberto Eco
Leyla Tonguç Basmacı
Leyla Tonguç Basmacı
Ortaçağ 1
Ortaçağ 1
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.