Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1920 öncesi Kars'ın durumu: 93 harbi diye bilinen Osmanlı Rus savaşının ardından imzalanan Berlin Antlaşması uyarınca, Osmanlı ordusunun Erzurum'a çekilmesiyle birlikte Kars, 1878'de 30 Ekim 1920'ye kadar -sadece kısa bir dönem hariç- Rusya topraklarında kalmıştır. Bu süre zarfında Kars'ın sosyo-politik,
Sayfa 114Kitabı okudu
·
51 görüntüleme
Çağlar okurunun profil resmi
Ali Fuat Cebesoy, Mustafa Suphi ile yaptığı bu görüşmenin hemen ardından aynı gün Ankara'ya gönderdiği şifreli mesajla görüşmeyi rapor etti. "Dış işleri bakanlığına: Yoldaş Mustafa Suphi ziyaretime geldi. (okunamadı) ... Olarak üçüncü enternasyonalin Türkiye içinde mutlaka komünizm uygulamasını kabul etmeyerek, toplumsal kaderini kendi kendine belirleyeceğini bildirdikten sonra, Anadolu harekatını toplumsal ayaklanmadan çok, sivil dış baskıya 'karşı ayaklanma' biçiminde gördüğünü söyledi. Bunu tasdik ettim. Sonra Mustafa Kemal Paşa çevresinin burjuvazi sınıfından olmayıp halk topluluğu sayılacağı yolunda, herhalde nezaketen iltifat etti. Fakat (okunamadı) ... Anadolu'ya geldiğini, işittiği komünist partisinin, bir ittihatçı partisi olmaktan korktuğunu, halbuki dünya proletaryasına karşı hoş görünmek ve bu kuvvetten yararlanmak için memlekette gerçek bir Komünist partisi kurulması gerektiğine inandığını söyledi Ben bunun bir ittihatçı partisi olmadığını, Anadolu harekatını yönetenlerin akıllıca önlemlerle Anadolu'da halkın yeteneğine göre, halk kitlesinin refaha kavuşmasını sağlayacak önlemlerin alınmakta bulunduğunu yeteri kadar açıkladım. İttihatçı paşaların keskinlikle Anadolu'nun içinde değil, dışında İslam dünyasında çalışabiliceklerini söyledi. Hilafet ve saltanatın kaldırılması inancına işaret etti ve şöyle dedi: Anadolu hareketini idare edenleri ve özellikle Mustafa Kemal paşa prensiplerini anlamakta ve bu prensiplere inanmış, bağlanmış gibi görünmeye çalışmış gibi gördüm. 2) kendisi hakkında edindiğim fikirlerdir: Zeki, bilgili, fazla kurnaz, konuşmalarında ihtiyatlı ve acelesiz. Rus sefiri ile memleket içine girmek ve Ankara hükümeti prensiplerine inanmış gibi görünmek istediğine bakılırsa bu kişinin yumuşak düşünce ve prensiplerle Anadolu hareketini yönetenlerin güvenini kazanmak ve böylece bir mevki yaptıktan sonra, Rus komünizminin gizli başı olmak suretiyle memlekette (bu düşüncesini) duyurmak ve uygulamak düşüncesinde olduğunu zannediyorum. (İsmet Bozdağ, Mustafa Suphi'yi kim öldürdü? Atatürk mü, Lenin mi?, Emre yayınları İstanbul 1992, s. 62-64)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.