Peki ama ne anlatır bu sözcük: Anı? Bunun üstüne kurduğumuz bilinç ne kadar da lime lime. Daha biraz önce söylenmiş, okunmuş, yapılmış olan şey bir an sonra gerçek değildir artık. Yalnızca bizim belleğimizde var olan bir şeydir ve bizim bütün yaşamımız, hatta bütün dünyamız böyledir. Gerçek diyebileceğimiz şey, o sonsuz küçük şimdiki zaman anıdır yalnızca ve bu da biz onu düşünmek istediğimizde çoktan geçip gitmiştir. Otuz, yüz ya da bin yıllık hazır bir anıyla daha bu sabah, bir saat önce, bir saniye önce doğmadığımızdan nasıl emin olabiliriz? Kesin bilgi diye bir şey yoktur, anının aslında ne olduğu ve nereden geldiğini bilmiyoruz çünkü. Ama işin aslı buysa, zaman bilincimizin zamansız bir dünyayı algılama tarzından ve biçiminden başka bir şey değilse, o zaman niçin ancak yakın ya da uzak bir gelecekte başımızdan geçecek bir şeyin de anısı olmasın?
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.