haydi uç da gel takılma artık ne buna ne şuna
tetik düşer de gönlümden yol görünür kurşuna
resmedip bir kaş ile gözü et ile deriye
çizip çizip yar diye severiz hep boşu boşuna
sultanındım gönlünde her yana dört yöne
şimdi gedan oldum bak şu feleğin işine
seni gördüm ya yetmez mi bana bu kadar ömür
bilirim çok yaşamaz hilal diyen senin kaşına
keşki benim olsaydı elinden damlayan kan
uzatır boynunu cümle alem senin kılıç vuruşuna
son bir mevsim gibi gelse ölüm kapıma hemen
bir çift sözüm olsa senin kahreden bakışına
yoksa ellerimde çiçekler açar keşke gülsen
oturur ağlarım dört mevsim yüzün yıkışına
aldılar beni senden ben dahi ben olmaz iken
durmasın ağlasın vursun felek vursun döşüne
kim demiş sana hep gülsün diye hiç bilmeden
benzersin yine de canımın tenden çıkışına