Çünkü o zamanlar gerçeği başkalarından sözler aracılığıyla öğrenebileceğimizi sanıyordum hala. Hatta bana söylenen sözler, değişmez anlamlarını hassas zihnime öyle yerleştiriyorlardı ki, beni sevdiğini söyleyen birinin sevmediğine inanmam mümkün değildi.