Gönderi

ömür döktüm gelmene.. gelebileceğin tüm yolları adım gibi değil bizzat adım bildim. adımlarını unutmamak için düşündükçe düşündüm. gelişini duymazsam en büyük yazık bana olurdu çünkü.. kokun eksik olmadı burnumdan, sesini unutmayayım diye günlerim gecelerim hep kaset başında geçti. hâliyle radyo tiryâkisi sandılar beni.. kışladan bahsetmiştin bir seferinde, gittiğindendir kışla'nın kapısı'nı dinler, söyler dururum.. duamdır araya ayrılık girmesin. bilmezdim eksik dua ettiğimi.. adımlarını duydum, kokunu en yakınımda hissettim. sesini şakaklarımda, elini göğsümün tam üzerinde, nefesini, nefesini.. nefesini hiçbir zerremde hissedemedim. ellerin karışmadı saçlarıma, buklelerine şiirler dökmedin, sarıp belimden çıkmadın o yokuşu, tutup elimi yürümedin yol boyu, bakamadım doyasıya o servi boyuna.. bilemedim eksik dua ettiğimi. ayrılık vermedi belki ama ölüm verdi ölümden bin beter.. kışla'nın kapısı'nı dinleyip durayım şimdi. döne döne söyledim sensiz her vakitte; "ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasaydı.." diye. dert verdi, dermanı da ölmek verdi.. oturdum dermanımın vaktini bekliyorum.. 🫀
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.