Gönderi

Din ve hakikat adına yanlış takdim edilen şeylere tepki gösterilmesi doğaldır. Bu noktada akla hemen ilk gelen şey, Nietzsche'nin "tanrı öldü" ifadesidir. Ancak burada Nietzsche'nin öldüğünü ileri sürdüğü tanrının, kilisenin "insan-tanrı" olarak takdim ettiği şey olduğuna dikkat edilmesi gerekir. Tevhit inancına göre değerlendirecek olursak, aslında böyle bir "insan-tanrı" zaten hiç var olmamıştır. Bu anlamda bakılırsa "tanrı öldü" ve "tanrı yoktur" terimlerinin aynı şeyleri ifade ettiği söylenemez. Nietzsche tarafından öldüğü ileri sürülen tanrı kilisenin ürettiği tanrıdır ve böyle bir tanrı anlayışının ölmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle öncülüğünü Nietzsche, Camus ve Sartre gibi düşünürlerin yaptığı nihilist bunalım, "tanrı yoktur" ifadesinden ziyade "tanrı olmamalıdır" tezine yöneliktir. Bu düşünürlerin batı tarihinin rahatsız edici tecrübelerinden kaynaklanan mazeretlerinin bulunduğu söylenebilir, ancak çoğu zaman aşırılıklara kaçtıkları da göz ardı edilmemelidir. İnsanlığı katı bir rasyonalizm ve pozitivizm ile irrasyonellik arasında sıkıştırarak bunlar içinden bir seçim yapmaya zorlamanın çözüm olamayacağı görülmüştür.
·
284 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.