Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk başladığım yerden...
Geçen sene İnsanlığımı Yitirirken'i okurken pek bayılarak okumamıştım şahsen. Ancak bu yıl hem Japon edebiyatını hem de Dazai'yi tanıdıkça açıkcası kitaba haksızlık ettiğimi düşünmeye başlamıştım ki bu düşüncemde gerçekten haklıymışım :) O yüzden bir yıl sonra; İnsanlığımı Yitirirken'in değerini ve bir eseri doğru zamanda ve yeterli bilgiyle okumanın önemini anlamanın verdiği buruk tebessümle esere dair hislerimi yazmak istiyorum: Öncelikle Dazai'nin "ben roman (şişosetsu)" konusundaki ustalığı... Ben roman, anlatıcının itiraflarının ağır bastığı ve yaşanan olayların, hislerin olası sebeplerini sunmaktan ziyade sadece durumu anlatan bir tür. Yani anlatıcı/yazar kendisi hakkında itiraflarını veriyor aslında ve bunu yaparken "Şu şu sebepten dolayı bu hale geldim/bunu yaptım" deme zahmetine girmiyor. Eserlerinde karakterin -bir bakıma kendisinin de- yaşadığı "soytarı" hayatını ve içine düştüğü çirkinlikleri anlatan Dazai'nin de hiçbir zaman karakteri aklamamaya çalışmaması "ben roman" türünü çok iyi taşıdığını gösteriyor aslında... Geçen sene bu eseri okurken "Bir insan neden amaçsızca -kendisi yüzünden- düştüğü çukuru anlatır ki?" ve "Dazai ne kadar iyi bir yazar ki?" diye düşünmüştüm. Ancak şimdi kitabın sonundaki sonsözü, Dazai'nin birkaç eserini okumuş ve tarzına aşina olmuş bir şekilde yeniden okuyunca hislerimin ne kadar değiştiğini gördüm: Dazai "amaçsızcaymış" gibi yazıyordu çünkü tarzı buydu ve aslında iyi bir yazarmış çünkü kendi hayatını tüm çıplaklığıyla itiraf ediyormuşcasına bir ustalıkla "ben roman" yazıyordu. Bir de yine sonsözü okurken fark ettiğim Osamu Dazai meselesi... Kitabın sonundaki sonsözde Dazai'nin eserlerinin uzatılmış bir intihar notu olduğu ve İnsanlığımı Yitirirken'in bu notun sonu olduğu söylenen bir kısım vardı. Geçen sene bu kısım benim için hiçbir şey ifade etmemişti, ancak şimdi özellikle de
Günün İlk Işıkları 
Günün İlk Işıkları 
'nı ve ona ek olarak daha 1935 yılında yazılan
Soytarı Çiçekleri
Soytarı Çiçekleri
ile Dazai'nin tamamlanmış son eseri olan İnsanlığımı Yitirirken'in aynı ana karakter adına sahip olduğunu düşününce aslında haklı bir tespit olduğunu gördüm~ Daha detaylı açıklamam gerekirse, yazarın hayatıyla paralellik gösteren romanlarda anlatıcı veya karakteri yazarın kendisi olarak düşünmemek zordur. Dazai'nin eserlerini okurken hep bu yanılgının içinde buluyordum kendimi ancak sonsözü okuyunca fark ettim ki Osamu Dazai asıl adı Shuji Tsushima olan yazarın sadece yazar olarak mahlası değil, gerçekten de yarattığı edebi karakteriydi bir bakıma da. Böylece kendi hayatından olayları onun adıyla yazdı, onun üzerinden anlattı; eserlerinde aslında Dazai'nin batışını ve kendini yitirişini anlattı. Yani biz okuyucular da Osamu Dazai'nin kendisini düşünerek yazarın eserlerini okurken haklıydık aslında... Velhasıl kelam Mark Gibeu yazısında Shuji Tsushima için "Gerçekten kendini o edebi karakter Osamu Dazai'nin destanı tamamlandığı için mi öldürmüştü?" diyor. Yazarın hislerini hep eserlerinden yani Osamu Dazai mahlası aracılığıyla öğrendiğimizden ve o da kendini insanlara tamamen açmaktan hep kaçtığından ne bu konuda ne de genel olarak hareketlerine, kararlarına dair de kesin gerçek sebepler ortaya çıkartamayız tabii ki hiçbir zaman. Ama şunu söylemeliyim ki, İnsanlığımı Yitirirken'i bitirince ben de sanki bir şeylerin sonuna gelmişim gibi hissettim. Hikâyelerini ve
Koş Melos!
Koş Melos!
,
Öğrenci Kız
Öğrenci Kız
gibi eserlerini pek seveceğimi düşünmediğimden şu an almayacağım sanırım. O yüzden buruk bir hisle Osamu Dazai yolculuğuma ilk başladığım yerden bitiriyorum... Bitirmediği son eserinin adı gibi; Guddo Bai Osamu Dazai~
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,6bin okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.