Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

385 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Fransız edebiyatı için toplumsal gerçeklik alanında bir devrim
Madame Bovary
Madame Bovary
,
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
’ın hükümet tarafından toplumun ahlaki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle yasaklananan beş yıllık bir emeğin ürünü olan ilk romanıdır. Kitap, isminden de anlaşılacağı üzere saf ve tekdüze bir hayatı olan Charles Bovary’nin ikinci eşi Emma Bovary’nin hikayesini ele almaktadır. Emma başlarda mutlu gibi gözüken evliliğinden kısa sürede bıkar ve okuduğu romantik eserlerin onda uyandırdığı tutku ve şehvet duygularının da etkisiyle başka arayışlara girer. Hayatına iki tane erkek girer ama bunlarda da aradığını bulamaz. Çünkü Emma bir kişiyi elde etti mi ondan sıkılan, onda tiksindirici özellikler üreten ama aynı zamanda o kişiye saplantılı bir şekilde bağlanıp, onun üzerinde sürekli baskı kurarak karşısındaki insanı boğan histerik bir kadındır. Memnuniyetsiz, çabuk sıkılan ve heyecan yaşamak isteyen Emma Bovary’nin ruh halini adlandıran bir tıp tanımı da mevcuttur: Bovarizm. Bovarizm; psikolojide ötekine özenmek, onun daha iyi olduğuna inanmak, kendi kendinden uzaklaşmak, bir hayal dünyası içinde yaşamak, hayatla ilgili tanımlamaları hayallerdeki kurgular üzerine yapmak ve yaşananlarla istenenlerin birbiriyle örtüşmemesi olarak tanımlanmaktadır. Madame Bovary, Fransız edebiyatında bir devrin başlangıcıdır ‘ilk toplumsal gerçekçi roman’ olarak literatüre geçmiştir. Bunun nedeni açık olsa gerek. Başta kadın zinası ki ve toplumun o dönemlerde buna bakış açısı çok sert ve net. İkinci olarak da Mösyö Homais tarafından yürütülen din sömürgesinin eleştirisi. O dönemlerde kilise eleştirisi yapmak kolay değildi. Fakat kitapta Homais, dincilerin ve kilisenin savunduğu her şeye karşı tez sunarak onları açık seçik eleştiriyor. Ayrıca kitapta Rodolphe tarafından da toplum baskısı ve toplumun dayatmaları dile getiriliyor. “… hep vazife, vazife. Bu kelime harap ediyor beni. Yün fanilalı bir sürü bunakla ayağı tandırlı, eli tespihli bir alay sofu karı, durmamacasına kafamızı şişiriyor vazife, vazife diye. Anladık, ama vazife, büyük olanı hissetmek, güzel olanı candan sevmektir; yoksa toplumun sırtımıza yüklediği bayağılıkları ile birlikte bütün göreneklerini kabullenmek değildir. (sf.155) “… iki türlü ahlak vardır; biri, küçüğü, göreneğe kaçanı, insanların ahlak dediği şey, durmadan değişen ve yüksek perdeden atıp tutan, saman altından su yürüten, şurada gördüğümüz budala toplantısı gibi, çıkarcıların ahlakı. Fakat öbürü, ebedi ahlak; etrafımızı saran peyzaj ve bizi aydınlatan mavi gökyüzü gibi, çepeçevre ve yukarda bulunan ahlak.” (sf.156) Kitabın sakıncalı bulunmasının ve yasaklanmasını başlıca iki sebebi bunlardır. Zinayı normalleştirme ve kiliseyi itibarsızlaştırma. Emma mutluluğu arayan ama asla mutlu olamayan ve zamanla her şeye karşı ilgisini yitiren kaotik bir karakter. “Asıl acınacak şey, dedi; benim gibi, lüzumsuz bir ömrü sürüklemektir, değil mi? Eğer ıstıraplarımız birisine yarayabilseydi, bir fedakârlık yapmış olmak düşüncesiyle kendimizi teselli ederdik.” (sf. 256, Emma) Bazen onu anladım bazen de ona çok kızdım.
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil
’nın ölümsüz eseri
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı Memnu
’ya da ilham olmuş bu eser bence okumaya değer bir klasik. Bir şans vermenizi öneririm. Keyifli okumalar.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 033,1bin okunma
·
415 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.