Fotoğraf makinem zaten vardı, birşeyler çekiyordum.
Fotoğraftan önce asıl olarak sinemayla ilgileniyordum. Sinema dünyası da babamın dostları olduğundan yaz tatillerimi stüdyolarda geçiriyordum.
Joachim adında çok iyi bir teknisyen vardı, en çok onun yanında dolaşırdım. Montajdan seslendirmeye, yıkamaya kadar filmin her aşamasında çalışmışımdır. Kameramanlıktan gelirsen fotoğraf çocuk oyuncağı olur.
Günün birinde stüdyoda dublaj yaparken yangın çıktı, çatıya çıktım, itfaiyenin son kurtardığı adam ben oldum. O zamanlar filmler yanardı. Yangından sonra babam beni stüdyoya göndermez oldu.
– İyi ki göndermemiş, yoksa fotografçı olmazdınız belki.