Gönderi

"Korkuyorum... İşte göğsümün içinde buz gibi, demir gibi sert, soğuk, acı bir el, bir pençe-i mühlik, kalbimi sıkarak, ciğerlerimi dondurarak yukarı boğazıma doğru çıkıyor, tıkanıyor, boğuyor. Bütün vücudumda hatta beynimin ortasında bir ürperme var, üşüyorum, titriyorum. Başım yanıyor. Şakaklarım sanki açılacak, gözlerim bulutlandı. Kulaklarıma bir uğultu, bir inilti çöktü. Damarlarım geriliyor, kalbim çarpıyor, çarpıyor. Çenelerimin kilit- lendiğini, dişlerimin gıcırdadığını işitiyordum. Rahumun uçacak, kaçacak gibi parmaklarımın ucunda, kirpiklerimin ucunda, cildimin üzerinde kıvranarak, çırpınarak dolaştığını duyuyorum... Bu, korkudan başka bir şey olamaz; korkuyorum, şedid bir havi-i siyah içindeyim... Fakat korkum senden değil ey mevt! Senden korkacak, sana ısınmayacak, seni sevmeyecek, istemeyecek kadar hayattan ne öğrendim?.. Senden değil, ben kendi karanlığımdan, kendi hayalimden, kendi nefsimden... ah ben insanlığımdan korkuyorum!"
Sayfa 1221 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.