Bu kitap hakkındaki düşüncelerim gerçekten karmakarışık. Nerdeyse ilk 150 sayfasını tek oturuşta okuduğumu söyleyebilirim. Başlarda fazlasıyla akıcı ve merak uyandırıcıydı çünkü yazar gerçekten de hayatımızdaki problemlerin ana kaynağını bize açıklamaya çalışıyor. Kitabın ana karakteri Mina hayatında neler yaşadıysa hep bir başkalarını suçlama halinde olan bir karakter ve hayatı çok kötü bir durumdayken ona büyük yardımı dokunacak Ma ile yolları kesişiyor. Aslında bu roman Mina'nın kendini bulma ve anda kalmaya çalışmasının hikayesi. Kesinlikle bu yolculuğunu okurken kendimiz de eşlik ediyoruz çünkü kitapta bahsedilen sorunlar aslında tüm insanlığın ortak sorunlarından. Fakat anlatılan şeylerin çokça tekrarlanması(özellikle son sayfalarda), Mina'nın Ma'ya sorduğu soruların cevabının fazla yüzeysel kalmasından dolayı kafamda çokça soru işaretleri bıraktı. Kitap size kendiniz hakkında düşünme fırsatı sunsa da pek altını doldurabildiğini düşünmüyorum. Bence bu kadar derinlemesine inilmesi gerekilen bir konunun 400 sayfaya sığdırılmaya çalışılması anlatılmak istenileni de basitleştirmiş. Kitabın çok günlük bir dili olması, edebi yönünün güçlü olmaması da bu durumu körüklemiş maalesef. Yazarın çok fazla üzerinde durduğu "kendini bulmak" meselesini daha farklı bir yaşam tarzına sahip olan karakterde de okumak isterdim çünkü aslında "kendimiz" olma yolunda ilerlemeye çalışırken aile, arkadaş, maddi imkanlar gibi faktörlerin bizi kendimiz olmaya engellemesi gibi bir durum da var. Bunlardan kendimizi nasıl koruyabileceğimize dair de açıklamalar olmasını isterdim çünkü bir noktada Mina karakteri iş sahibi olan, aile-akraba gibi gibi faktörlerin yönlendirmesine, zorunda bırakılmaya maruz kalmayan bir karakter. Bunun için belki yazar başka bir kitap daha yazmaya karar verir ya da belki seanslarını satın almamızı isteyebilir bilemiyorum :)

SeyirPiraye · Mona Yayıncılık · 20219,9bin okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tubi