Aşk, Evlilik ve Kıskançlık
Tolstoy'un diğer kitaplarına nazaran oldukça basit kalan bir romandı. Bir kadınla bir erkeğin evliliğe kadarki ve evlilikten sonraki hikayesi anlatılıyor. Olay örgüsünü 
Peyami Safa'nın romanlarındaki olay örgülerine benzettim. (SPOILER İÇEREBİLİR) Kadın sosyeteye, şatafata özenir; erkek daha mütevazı bir hayatı, mesela köy hayatını seviyordur; kadını sosyetedeki erkeklerden kıskanır ve bu şatafatlı dünyadan kurtarmaya çalışır, gösterişli değil de huzurlu bir hayata teşvik eder. Kadın söz dinlemez, sonunda pişman olur ve erkeğin dediğine gelir. Bu romanda da böyleydi. Zaten Peyami Safa'nın da 
Lev Tolstoy'un da çoğu romanında kadın aldatan; erkek üstün ve bağışlayıcı taraf oluyor. "Yeter artık, gerçek hayatta ne yaşadınız şu kadınlarla?" diye merak etmeden duramıyor insan. Bazı yönlerden karı kocanın kişilikleri, 
Anna Karenina'daki Levin ve Kiti'yi aklıma getirdi. Fakat bu romandaki kadın ve erkeği, ruh hallerini pek anlamadım açıkçası. Romanın kısalığından kaynaklı da olabilir elbette. Ama Maya duygularına fazla odaklı bir kadındı; Sergey Mihaylıç ise duygularını pek açığa vurmayan, ketum ve biraz da kibirli bir adamdı (sürekli kendisinin hayatı iyi bildiğinden, Maya'ya ise genç olduğundan söz edip duruyordu; bu kibir değil de nedir?). İlişkilerindeki problemler de zaten bu zıtlıktan kaynaklanıyor. Mesela Sergey başta karısını prensten kıskandığı halde belli etmiyor fakat son raddede biriktirdiği öfkesini kusuyor ve karısını sosyeteye prensi görmeye gitmekteki ısrarı yüzünden suçluyor ve üste çıkmaya çalışıyordu. Maya sosyetedeki şan şöhretten ve beğenilmekten nasıl haz duysa da, nasıl kendini kaybetse de, balodan baloya koşsa da ve bu yüzden kocasının onu kıskanabileceği ihtimalini düşünmeyerek hatalı davransa da (Bunu düşünmesi bence gayet önemli çünkü aynı şeyi erkek de yapmasa aynı derecede yanlış olurdu. İki insan birbirini seviyorsa diğer karşı cinslere karşı tutumunu da ona göre düzenlemelidir elbette.) kocası Sergey'in bu öfke patlaması; Maya'ya hak vermeme neden oldu. Ortada fol yok yumurta yokken böyle bir çıkışmak gayet haksızca. Sadece bundan hoşlanmadığını sakin bir dille ifade edebilirdi. Maya ve Sergey'in aşk ilişkisi, bu olaydan sonra bozuluyordu. Bu yüzden temel soruna değinmek istedim. Bu aşamadan sonra kitap epey tekdüze ilerledi zaten. Maya'nın ağzından duyguları, düşünceleri ve yaşadıklarını okumaya devam ediyorsunuz. Hikaye çok klişe olduğu için duygu ve düşünce aktarımı güzel olsa da beni pek etkileyen bir kitap olmadı. Kitabın sonu da beni pek tatmin etmedi açıkçası, daha etkili bir son beklerdim. Ama Anna Karenina'yı okumayı düşünen ve gözü korkanlar için daha sade bir Tolstoy kitabı arayanlara, başlangıç olarak bu kitabı önerebilirim.
Aile Mutluluğu
Lev Tolstoy
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.