Kitaba beklentimin çok üstünde çıktığı için 10 verdim. Uzun süredir bu kadar elimden bırakamadan okuduğum bir kitap olmamıştı. Kütüphanede raflar arasında gördüm, ayaküstü internetten araştırdım. Kapak resmi beni sarmamıştı, ama arka kapak tanıtımı ve orada Charles Dickinson'ın kitaba övgülerini okudum (hatta kitaba Kuzey ve Güney ismini de o önermiş.)
Bir ingiliz klasiğiymiş diye, hadi alıp okuyayım dedim. Yani itiraf ediyorum çok bilinçli bir tercih ânı değildi, bu yüzden de beklentim yoktu. Sanayi dönemi İngiltere'sinde bir kurgusu var. Margeret Hale diye bir esas kızımız, John Thornton adlı bir esas oğlanımız var. Kitapta bariz "kötü" karakterler yok. Herkesin zaafları, ön yargıları, korkuları, çelişkileri, yanlış seçimleri vs var. Ülkenin kuzeyi ve güneyi, şehir hayatıyla kırsal kesim; patron sınıfıyla işçi sınıfının çatışmalarını güzel işliyor. Romantizm geri planda, toplum manzaraları ön planda. Adalet arayışı ile merhamet kol kola seyrediyor kitabın sonuna kadar. Yorumlardan birinde: "Jane Austen'ın Gurur ve Önyargıyı (Aşk ve Gurur) severseniz, bu kitabı da seversiniz" yazmışlar. Onaylıyorum, evet benim için de öyle oldu.
Çok severek okudum, "İyi ki okudum" listeme girdi.