Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Birinci Cihan Harbi esnasında Araplar'ın Halife'nin "Cihad Fetvası"nı dinlemedikleri iddiası ise; menfî bir propaganda maksadına bağlı olarak büyütülmüş bir mes'eleden ibarettir. Evvela şunu unutmamak gerekir ki, bu fetva, hilâfeti İslâm Dünyası üzerinde cidden nâfiz bir kudret hâline getiren II. Sultan Abdülhamid Han Hazretleri gibi mübarek bir hükümdara karşı her tarafta derin akisler uyandıran bir ihtilal yaparak işbaşına gelen "İttihatçı gürûhu"nun elinde irâdesiz bir oyuncak mevkiine düşen Sultan Reşad tarafından ilan edilmiştir. Üstelik "Halife İradesi"nden ziyade "Alman menfaati"ni temsil etmekte olduğu aşikârdı. Ayrıca da dörtyüz senelik aşırı bir müsâmahakârlığın arkasından, bir tek kelime Türkçe bilmeyen Arab halkına, Türkçe konuşmak mecburiyeti tahmil etmek gibi saçmalıklarla dolu İttihadçı idaresinin incelenmesi de Arab aksülâmelinin sebeplerini keşf ve tesbit için zaruridir. Böyle olduğu hâlde bu fetvanın hiçbir te'sir icra etmediği de söylenemez. İngilizlerin bu yüzden Mısır ve hatta Hindistan'ın idaresinde karşılaştıkları müşkilât ve bu memleketlerde ortaya çıkan karışıklıkların izahı uzun bir mes'eledir. Mutaarrız İtalyanlar'a karşı vatanını müdafaa etmekte iken bu fetvaya ve verilen husûsî emre itaat ederek İstanbul'a gelen Şerif Ahmed es-Sünûsî arab değil miydi? Misalleri çoğaltmak istemiyoruz. Ancak şu kadarını söyleyelim ki, Arab Âlemi'ndeki bu "itaatsizlik" sadece bir aileye, yani Şerif Hüseyin ve avanesine mün- hasır olduğu hâlde onu bütün Arab Âlemine şâmil göstermek isteyenler kasıtlıdırlar.
Sayfa 60 - Sebil YayıneviKitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.