Gönderi

PİRİNÇ pirinç ülkesi pervazlarda beliren ilk bir erik yeşili gibi dağılan tepelere güneş nasıl kayarsa gölge-tarlaların üzerinden kalem öylesine kayıyor pirinç kelimelerle bu sabah yatağımın kenarında bütün günahlarımın silindiğini gösteren bir işaret buldum: kayık şeklinde bir leğenin içinde yüzen bahar dalları ... ah evet, uzak okuyucu, günahların hatırlanmadığı bir yer olmalıydı bizim için ... hiç kimsenin göndermediği artık gönderseler de fark etmez çünkü yazdım bundan sonra da göndermeyeceği cam bir kutuda yüzen bir krizantem olmalıydı ... o kadar yakındık ki ... ama işte şimdi elimi dışarı uzattığımda yağmurun yağıp yağmayacağını kavramak dışında sana dair hiçbir şey bulamıyor olmam sana tutunamam ki katiller bile geride el izi bırakır, ne acı. .. Şu an üstümde sarı simlerle işlenmiş lacivert kadife eşofman olmasından son derece memnun olmama karşılık bütün bunları ve başka birçok şeyi bırakıp çiçekli ince elbiselerle kafamda hasır üçgen bir şapkayla sulak pirinç tarlalarında seninle yan yana dolaşamayacağımızı bilmek ne kötü ...
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.