Bir yanda eşini hayli çok sevip bir türlü beklediği karşılığı göremeyen İlonka diğer yanda iyi bir eş olma vazifesinin kutsallığına asla ihanet etmemekle beraber aklı hep mazideki yarım kalan hikayesinde takılı olan Peter diğer yanda ise Peter'ın yarım kalan hikayesinin ; doğru ve gerçek aşkı kendine sunacağına inandığı kadın : Judith
Üç farklı karakterin üç farklı renge boyayarak, kendi açısından bambaşka bir hikayeye evirdiği tek olay...
Ve bence hiç bir hikayenin yarım bırakılmaması gerektiğininde altını inceden çizmiş romandır
Yarım kalan hikayeler sonlarındaki bilinmezlikten dolayı her zaman zihnimizde ve hatta duygularımızda daha fazla yer ederler. Açık uçlu sonlarını kendi dünyamızda kendi mükemmelimizle doldurmak çok basittir bu yüzden hep efsunludurlar. Peki tamamlandıklarında aynı mükemmeliğe sahip olabilirler mi?
Kadın erkek ilişkileri üzerinden bir çok farklı noktaya parmak basıp harika gözlemler ve tesbitler içeren bir kitap.
Bu çeşit okumalardan hoşlananlara
tavsiye edilir.