Kriz yazgının neticesi değil, varoluşun ön kabulüdür. Sâdece ahmaklar krizi sonuç olarak düşünebilir. Sâdece hayalperestler bundan kaçınabileceğimizi iddia eder. Kriz her zaman bir koşuldur. İmgelem ve etiğin, varlığın derinliklerine inerek, krizde batmak yerine krizin ötesinde yeniden inşâ etmelerinin nedeni budur. Özneyi kuran kolektif ilişkinin içinde ve kolektif ilişkiye can veren güç içinde, kendi üzerlerinde inşâ ederler. Krizi feshetmek, varlığı feshetmektir; krizi yaşamak ise onun ötesine geçmektir.