Herkes kahkahalar atarak alkışlıyordu. Çalıların arasından Kraliçe Elizabeth çıkmıştı -yani tütün satma ruhsatı olan Eliza Clark. Kasabadaki tütüncü ha? Makyajı kusursuzdu, pelerini tepeden tırnağa gümüştü- aslında, tava ovmaya yarayan bulaşık liflerinden yapılmaydı. Sahnenin ortasındaki sabun sandığına tırmandığında -galiba sandık okyanustaki bir kayaydı- olduğumdan da iri,dev gibi görünüyordu. Dükkanda çalışırken, kolunu bir atışta koskoca bir domuz pastırması budunu kancasından sökebiliyor,koca bir yağ tenekesini yerinden oynatabiliyordu. Bir an, olanca soyluluğu ve yetkesiyle sabun sandığının üstünde dimdik durdu,arkasından uçuşan mavi bulut kümeleriyle. Rüzgâr çıkmıştı.
-"Bu yüce ülkenin kraliçesi"
Kahkaha ve alkışlar arasında duyulabilen ilk sözcüklerdi bunlar.
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.