Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Geçmiş günlerimiz gerçekten geçmiş midir? Bıraktıkları hâtıralar büğünün tesirinde değil midir?.. Hâtıralarımız da bizimle beraber yaşar, bizimle beraber değişir. Büğünün dün üzerinde tesiri vardır. Tarihin insanlarını oldukları gibi görebiliyor muyuz? Onları anlamak için kendi hislerimizden, görüşlerimizden uzaklaşabiliyor muyuz?.. Dünkü bize de gene büğünkü bizin gözleriyle bakmıyor muyuz? Hâtıralarımızı yaratan da gene yaşadığımız an, akmakta olan zamandır. İşte akşam üzeri, bir ağacın altında, artık silinen manzarayı görsem bile fark etmeden, kimi benim çağırdığım, kimi de kendiliklerinden üşüşen hâtıralara gönlümü açmış, öyle duruyorum. Sanki yaşamıyorum; etrafımı çeviren her şeyden uzakta, geçmişe karışmış gitmişim. O kadar ki biri gelip yavaşça koluma dokunsa, birdenbire hiç tanımadığım bir âleme düşmüş gibi ürpereceğim, bu günle hiçbir ilişiği olmıyan bir dünyadayım... Vehim! Sadece vehim!.. O hayalleri kuran da, o hâtıralara kendini bırakan da büğünkü ben değil miyim? Geçmişi olduğu gibi görmek hiç mümkün mü? Her an hâtıralarımı kendim yaratıyorum; geçmişteki hiçbir halimi olduğu gibi göremiyorum. Geçmişteki bir günüme, safhalarını en iyi hatırladığım bir güne dönebilsem kim bilir ne kadar şaşırırım; onu sandığımdan büsbütün başka türlü bulurum da ondan. Bir günün hâtırasına ondan sonra gelmiş günlerin izleri eklenir; hiçbir hâtıra saf değildir; hâfızamıza olduğu gibi nakşettiğimizi sandığımız anlar da gene hayalimizin, daima zamanın tesir ettiği hayalimizin yarattığı şeylerdir...
Sayfa 42 - 43, HâtıralarKitabı okudu
··
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.