Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Bir şey var ki, onu yapmasaydı sonuna kadar katlanabilirdim," dedi Winston. Julia'ya, Katharine'in onu her hafta aynı gece zorladığı o küçük frijit töreni anlattı. "O da nefret ediyordu, ama bir türlü vazgeçemiyordu. Ne ad verdiğini mümkünü yok tahmin edemezsin." "Parti'ye karşı görevimiz," deyiverdi Julia. "Nasıl bildin?" "Herhalde ben de okula gittim, bir tanem. On altısını geçenler için ayda bir kez yapılan o seks derslerini nasıl bilmem. Sonra da Gençlik Hareketi'nde... Yıllarca beynini yıkarlar. Çoğu zaman işe yaradığını söylemeliyim. Ama yine de bilemezsin tabii; insanlar o kadar ikiyüzlüdür ki." Giderek konunun ayrıntılarına girdi. Önünde sonunda her şeyi kendi cinselliğine getiriyordu. Bu konuda kafası çok iyi çalışıyordu. Winston gibi değildi, Parti'nin cinsellik konusundaki softalığının ardında yatanı çok iyi kavramıştı. Burada söz konusu olan, cinsel içgüdünün, Parti'nin denetleyemediği, kendine özgü bir dünya yarattığı için elden geldiğince yok edilmesi gerektiği değildi yalnızca. Daha da önemlisi, cinselliğin bastırılması isteriyi tetikliyordu; bu da Parti'nin istediği bir şeydi, çünkü savaş coşkusuna ve öndere tapınmaya dönüştürülebiliyordu. Julia bunu şöyle yorumluyordu: "Seviştiğin zaman içindeki enerjiyi boşaltırsın; sonra da kendini mutlu hisseder ve hiçbir şeyi iplemezsin Ama senin bu halin onların hiç hoşuna gitmez. Her zaman enerji yüklü olmanı isterler. Bütün o yürüyüşler, bağrını yırtarcasına bağırış çağırışlar, bayrak sallamalar, ekşiyip bozulmuş cinsellikten başka bir şey değildir. Gönlün ferah, keyfin yerindeyse, Büyük Birader'miş, Üç Yıllık Plan'mış, İki Dakika Nefret'miş, bütün o iğrençlikler neden kendinden geçirsin ki seni?"
Sayfa 147 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.