Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Önümüzde uzun bir yol ve bu yolu aşacak bir de ekip var: Orta yaşlarda bir bey, Rusya’da daha çok bekâr erkeklerin bindiği bir briçka, uşak Petruşka, arabacı Selifan ve Üye’sinden aşağılık Benekli’sine kadar adlarını bile bildiğimiz üç de at! İşte kahramanımız... her şeyiyle karşınızda! “İyi, anladık, ama son tahlilde kimdir bu adam, ahlaken nereye kondurulabilir?” diyebilecek olanlara da yanıtım şudur: Kendisinin bir kahraman olmadığı, erdemli ve mükemmel bir insan olmadığı belli. Peki, neyin nesi? Bir alçak mı? Alçak? İyi ama ille de böyle sert mi olmalı insanlara karşı yargılarımız? Hem bilinmiyor mu ki bizde artık alçaklar falan yok, yalnızca iyi niyetli, sevimli insanlar var; herkesin içinde aşağılanan, yüzlerine tükürülen insanlar bile iki üçten fazla değildir, ki şimdi artık onlar bile erdemden söz ederoldular. Galiba en doğrusu ona “efendi” ya da “sahip” demek. Çünkü bütün suç sahiplenmede. Temiz bulunmayan işler hep sahip olma arzusundan kaynaklanıyor. Öte yandan böyle bir kişiliğin itici bir yanının olduğu da doğru. Hayatın içinde böyle biriyle karşılaşan okur, onunla tuz ekmek paylaşır, hatta hoşça zaman bile geçirir; ama aynı tip, bir romanın kahramanı olarak bir kitapta karşısına çıktığında ona yan gözle ve kuşkuyla bakar. Aklı başında bir insan kimseden nefret etmez, bunun yerine karşısındakini dikkatle inceler, tüm varlığını derinlemesine kavramaya çalışır.
Sayfa 294Kitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.