LEAR
Dünyanın durumu gözsüz de görülebilir.
Kulaklarınla seyret. Bak, şuradaki yargıç, şu zavallı hırsıza nasıl sövüp sayıyor. Gel, kulağına söyleyeyim! Şimdi şu ikisinin yerlerini değiştir, duma duma dum! Kim yargıç, kim hırsız? Bir çiftlik köpeğini dilenciye havlarken gördün, değil mi?
GLOUCESTER
Gördüm efendim.
LEAR
Zavallı dilencinin, köpeğin önü sıra kaçtığını da görmüşsündür elbet! Hah, işte tam burada iktidarın heybetli bir örneğini görebilirsin: Makamındaysa, köpeğe bile itaat etmek gerek. Hey sen, alçak kolcu, çek şu kanlı elini! Ne kırbaçlayıp duruyorsun o zavallı orospuyu? Kırbaçlayacaksan, kendi sırtını kırbaçla! Onu kırbaçlamana neden olan şeyi, sen onunla yapmak için yanıp tutuşmuyor musun? Tefeci, onu dolandıranı astırır. Lime lime giysiler, en ufak, en önemsiz hataları bile gösterir. Ama günahına altın kaplat da gör, adaletin güçlü, uzun kılıcı bir şey yapamadan kırılır. Bir de sen o günahı paçavralara sar, bir cücenin saman çöpü bile onu deler.