Çünkü zorunlu askerlik hizmeti, tek kişilik bir oyun değil, binlerce insanın bir araya gelip sahnelediği bir gösteriydi. Oyuncuların da, izleyicilerin de asker olduğu bir gösteri. Yanaşık düzen eğitimi, bir koreografiydi. Marşlar, bir müzikalin parçasıydı. Kamuflaj, milimetrik bir kostümdü. Emirler, sorular ve yanıtları, ezberlenmesi gereken repliklerdi. Asla sadık kalınmayan senaryo, yönergelerde yazıyordu. Yönetmene “Komutanım” deniyordu. Her şey vardı. Her şey hazırdı. Ancak bütün bunlar çok fazla gürültü çıkarıyordu.