2008 Mart ayında Evolution and Human Behaviour (Evrim ve İnsan Davranışı) dergisisinde yayınlanmış yeni bir çalışmada birisine aşık olmanın, karşı cinste çekici bulabileceğimiz özellikleri bastırdığı ortaya çıkmıştır. Florida Eyalet Üniversitesi'nde yapılan diğer bir çalışmada, araştırmacı Jon Maner "bağlılık içeren romantik bir ilişkide" olan iki grup heteroseksüel üniversite öğrencisini almış ve onlara hızla değişen çok çekici veya ortalama çekicilikte kadın ve erkek resimleri göstermiştir. Resimleri görmeden önce, her bir grup kompoziyonlar yazmıştır. İlk grup, aşırı mutluluk hakkında bir yazı yazdıktan sonra resimleri görmüş; ikinci grupsa partnerlerine en çok aşık hissettikleri anlar hakkında bir yazı yazdıktan sonra görmüştür. Mutluluk hakkında yazılar yazan ilk grup, resimlere, yazmadan öncekiyle aynı düzeyde dikkatle bakmış; ikinci grupsa çok daha az dikkatle bakabilmiştir. Araştırmacıların deyişiyle, ikinci grup, "çekici alternatifler ve diğer hedefler tarafından kesinlikle daha az etkilenmiş"tir. Araştırmacıların teorisi, sevdiğin insanın aşkına yoğunlaşmanın, normalde var olan diğer potansiyel "çekici" partnerleri görme refleksini engellediği yönündedir. Bu mekanizma çiftleri bir arada tutmak için geliştirilmiş olabilir. Partnerinize alternatifler aramayı sürdürürseniz, uzun süreli sağlam ve özellikle çocuk sahibi olabileceğiniz bir ilişki kurma şansınız oldukça azalır. Mutlaka sevdiğiniz kişiden daha çekici bir takım özellikleri olan bir kişi çıkacaktır; dolayısıyla aşk, sizi aramamaya sevk etmeye yarayabilir. Maner bulgularını şöyle devam ettirir: İnsanlar halihazırdaki partnerlerine aşık olduklarını düşündükleri anda, karşı cinsin diğer çekici üyelerine karşı görsel dikkatleri dağılıyor. Görsel işleyişin ilk safhalarından itibaren, yani fotoğrafın farkına ilk vardıkları andan itibaren bu durum etkisini göstermeye devam ediyor.