Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

479 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Birkaç gündür Tehlikeli Oyunlar hakkında inceleme yazsam mı yazmasam mı diye düşünüyordum. Tam yazmamaya karar vermiştim ki öğrendiklerim yine aklıma geldiği için "yazmalıyım artık" dedim~ Öncelikle
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'ın
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
ve
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
'ı ithaf ettiği kadından bahsetmek istiyorum, yani "Sevin için" ve "Sevin'e"... Sevin Seydi, Oğuz Atay'ın eşiyle boşanmasının ardından hayatına giren, aşık olduğu ve iki yıl birlikte yaşadığı kadın. Bir ressam, aynı zamanda da Tutunamayanlar'ın çevirmenliğini yapan ilk kişi. Atay, onunla yaşadığı evde Tutunamayanlar'ı yazarmış, Sevin ise kitabı İngilizceye çevirirmiş -bu çeviri yayınlanmamış ama- Birbirlerini gerçekten sevmişler, en azından o dönem sevmiş olmalılar ki Sevin yaptığı resimlerin altına sszyr yani "seni sevdiğim zamanlarda yaptığım resimlerden" notu düşermiş. Ve evet bu notun benzeri Tutunamayanlar'da da vardı, kısaca Günseli karakterinin ilhamı Sevin Seydi denilebilir. Buradan Tehlikeli Oyunlar'a gelecek olursam, Atay bu romanı Sevin ile ayrıldıktan sonra yazmış. Kitapta ise ne tesadüf ki aynı Atay gibi daha önce evlilik yapıp boşanmış bir karakter ve bu karakterin aşık olduğu, en son gidişiyle ana karakteri tamamen yıkan bir kadın var. Bu kadın yani Bilge, ana karaktere -Hikmet'e- bir süre İngilizce öğretmiş ve ayrıca Hikmet'in deyimiyle daha çok Batı'ya kayan biri ki Bilge yerine Oğuz Atay'la ayrıldıktan sonra Londra'ya giden Sevin Seydi'yi düşünsek sırıtmaz sanırım. Kısaca Atay, romana kendi deneyimlerini ve hislerini serpiştirmiş. Yaşadığı ayrılık Hikmet ve Bilge karakterlerinin, nihayetinde de bu romanın yazılmasına ilham olmuş~ Şahsen tüm bunları düşünmeyip Tehlikeli Oyunlar'ı sadece bir kurgu olarak değerlendirirsem Tutunamayanlar'dan aldığım zevki aldığımı söyleyemeyeceğim. Belki de yaşam koşullarından dolayı Tutunamayanlar'ın Selim'i bana çok fazla tesir etmişti, Hikmet Benol'da ise aynı etkiyi alamadım. Öte yandan, romanı yazıldığı koşullarla ve Atay'ın hayatıyla birleştirince verdiği duygusal etki kaçınılmaz tabii ki. Nitekim, kaç gün önce bitirmeme rağmen hâlâ daha aklıma geliyor. Hikmet'in "Bilge beni ne yapsın?" deyişlerini ve Atay'ın
Günlük
Günlük
'te "Artık Sevin olmadığına ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre..." deyişini hatırladıkça içime bir şey oturuyor her seferinde. Orada kimseye söylemediği duygularını -bir gün bulunur umuduyla- yazmak istediğini dile getiren Atay ile Tehlikeli Oyunlar'da "Ben kitap değilim, beni şu an anlamalısın!" diye içinden haykıran Hikmet'i bir arada düşünmek daha çok derinlik veriyor romanın anlamına. Bazı duygular insanlara böyle anlamlı roman yazdırtıyor albayım :)
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
··
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.