Zemahşeri meşhur tefsirini yazıncaya kadar, ondan önce yetişen müfessirler bu bilgiden (Kur'an-ı kerimin edebî ve belâgi mükemmelliğinden) habersizdiler.
Zemahşeri tefsirini yazdı, bu bilginin kaidelerine göre, Kur'ân âyetlerini inceledi. Mucizelerinden bazılarını meydana koydu. Onun tefsiri bu üstünlükleriyle bütün tefsirlerden yüksek ve ayrı bir yer tutar.
Ancak o, Kur'ân'ın belagatini ehl-i bid'atın (Mu'tezile'nin) inançlarına uygun olarak açıkladığı için eseri belâgat bakımından çok zenginse de, Sünnilerden birçokları onun bu tefsirlerini okumaktan sakınırlar. Ehl-i sünnet inancı sağlam olup bu bilgiyi az çok bilen ve onun sözlerini o bilginin kendisinden istifade edip red edebilecek ve onun sözleri bid'at olduğunu anlayacak kimseler onun bu eserinden faydalanmalıdırlar. Çünkü bu inançta ve bu derecede bilgi sahibi olanlar, onun bu bid'atlerinden sakınabildikleri için, inançlarına zararı dokunmaz. Bu kimseler bozuk mezheplerin tesirine kapılmadan bu kitabı okuyarak, Kur'ân'ın mucizelerinden bazı şeyler öğrenebilirler.